Uzay ve Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Kurulması

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda, Türkiye’nin siber güvenlik altyapısını güçlendirmek amacıyla Uzay ve Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulması için yasa hazırlıkları hızla devam ediyor. TBMM, önümüzdeki hafta başlayacak yeni yasama yılı ile birlikte bu teklifi hızla gündemine alacak ve yasalaştırma sürecine girecek. Hazırlanan yasa teklifi çerçevesinde başkanlığın işleyişi şu şekilde öngörülüyor:

CUMHURBAŞKANLIĞI’NA BAĞLI OLACAK

Yeni kurulacak başkanlık, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösterecek. Bu başkanlık, kamu kurumlarının siber güvenliğini sağlamakla yükümlü olacak ve dışarıdan gelecek olan siber saldırılara karşı proaktif koruma tedbirleri geliştirecek.

Mevcut durumda, kamu kurum ve kuruluşlarının kendi siber güvenlik sistemleri bulunmasına karşın, bu sistemler arasında bir koordinasyon eksikliği yaşanmakta. Uzay ve Siber Güvenlik Başkanlığı, tüm kamu kurumlarının siber güvenlik sistemlerinin çatı kuruluşu olarak işlev görecek. Kurumlar kendi sistemlerini işletmeye devam edecek, ancak ortak bir savunma mekanizması da oluşturulacak. Bir kuruma yönelik siber saldırı başladığında, diğer tüm kurumlar anında uyarılacak ve gerekli önlemleri almak üzere bilgilendirilecek.

Uzay ve Siber Güvenlik Başkanlığı'nın Kurulması

ÖZEL SEKTÖRE DE DESTEK

Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gibi kuruluşlar, başkanlığın önemli paydaşları arasında yer alacak. Bunun yanı sıra, bankalar gibi yüksek güvenlik gereksinimi olan sektörlerde özel kuruluşlara da destek sağlanacak.

UZAYI DA KORUYACAK

Türkiye’nin uzaydaki gözlem ve haberleşme uydularının güvenliği de bu başkanlık tarafından sağlanacak. Bu nedenle, başkanlığın ismine “uzay” ibaresi eklenmiştir. Uzayda bulunan uydulara yönelik siber saldırılar, yazılımların değiştirilmesi veya uyduların yörüngeden sapması gibi riskleri barındırmaktadır. Bu tür tehditlerin önlenmesi için gerekli önlemler alınacaktır.

YERLİ-MİLLİ TEKNOLOJİ

Uzay ve Siber Güvenlik Başkanlığı’nın ana hedeflerinden biri, Türkiye’nin verilerini milli ve yerli teknolojilerle korumaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konu hakkında daha önce “Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak, sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir” ifadesini kullanmıştı. Özellikle İsrail’in Lübnan’da gerçekleştirdiği çağrı cihazları patlatma olayı, yerli teknolojinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.