Niğde Elma Üretiminde Düşüş Bekleniyor
Niğde Elma Üreticileri Birliği Başkanı Atilla Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Niğde’nin Türkiye’de elma üretimi açısından önemli bir merkez olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz yıl Niğde’de yaklaşık 552 bin ton elma üretildiğini belirten Kaplan, bu yıl üretim miktarının önemli ölçüde düşmesini beklediklerini ifade etti.
Kaplan, bu yıl toplamda 370 bin ton elma üretimi öngördüklerini söyleyerek, üretimdeki azalmaya neden olan faktörleri şu şekilde sıraladı:
- İklim değişikliği etkilerini giderek daha fazla hissettiriyor.
- Ağustos ayında yaşanan yüksek sıcaklıklar, meyve gözlerinin gelişimini olumsuz yönde etkiledi.
- Yağışların yetersizliği, bitkilerin gelişim sürecini olumsuz etkiledi. Özellikle geçen yılın güz döneminde neredeyse hiç yağış düşmemesi, çiçek gözlerinin morfolojik gelişimini zorlaştırdı.
- Bu durum, çiçek gözlerinin sürgün gözlerine dönüşmesine neden olabiliyor.
Kaplan, elmaların çiçek açtığı bahar aylarında sıcaklığın 31,8 dereceye kadar yükseldiğini ve etkili rüzgârların ağaçlara zarar verdiğini de ekledi. Bazı bahçelerde hiç elma bulunmadığını belirten Kaplan, 1550 metre rakımın üzerindeki bahçelerin ise bu olumsuz koşullardan etkilenmediğini vurguladı.
Yüksek rakımlardaki serin havanın, ağaçların susuzluğa daha dayanıklı olmasını sağladığını belirten Kaplan, şunları ifade etti:
- Düşük rakımlı ova alanlarındaki bahçelerde ciddi üretim kaybı yaşanıyor.
- Küresel ısınmanın etkilerini yavaş yavaş yaşamaya başladığımızı gözlemliyoruz.
- Mevcut bahçelerin sürdürülebilirliğini artırmak ve yeni bahçeler oluştururken dikkat edilmesi gereken unsurları belirlemek önemlidir.
“200 BİN TONLUK HAVUZLAR YAPTIK”
Niğde’de yaklaşık 250 bin dönüm arazide elma üretimi gerçekleştirildiğini belirten Kaplan, “Elma, avokado ya da muz olmadan belki yaşanabilir ama susuz asla yaşanamaz. Su bizim için en önemli kaynaktır.” dedi. Yaz aylarında kullanacakları suyu kış aylarından temin etmek amacıyla yaklaşık 200 bin ton kapasiteli havuzlar inşa ettiklerini kaydetti.
Kaplan, “Eğer ürettiğimiz ürünleri ihraç edemezsek ciddi sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Rekolte azalsa bile, iç piyasada tüketim şansımız sınırlı. Bu nedenle ihracat yapmak zorundayız. İhracat gerçekleştirebilmek için devlet desteklerine ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Sırbistan ve Polonya’da da bu yıl yaşanan soğuk hava koşullarının üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Dolayısıyla Rusya pazarı, bizim için daha fazla önem taşıyacak.” şeklinde konuştu.
“SICAKLIKLAR HER YIL HİSSEDİLİR DERECEDE ARTIYOR”
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Serçe, iklim değişikliğinin son yıllarda önemli bir mesele haline geldiğini ifade etti. Son 20 yılda sıcaklıkların hissedilir derecede arttığını belirten Serçe, “Hem ortalama sıcaklıklar hem de yaz aylarında yaşadığımız en yüksek sıcaklıklar artıyor.” dedi.
Serçe, şunları kaydetti:
- Yüksek sıcaklıklar nedeniyle bitkiler fotosentez etkinliğini kaybediyor ve bu durum bir ‘abiyotik stres’ yaratıyor.
- Abiyotik stres, çevresel faktörlerin sebep olduğu olumsuz koşulları içeriyor.
- Sıcaklıkların uygun koşullardan uzaklaşması, bitkilerin daha zor koşullarda hayatta kalmasına neden oluyor, bu da verim ve kalite kaybına yol açıyor.
- Özellikle belirli dönemlerde aşırı sıcaklık maruziyeti, hasat öncesi dökümleri artırıyor.
- Ayrıca, geçmişte aynı çeşitleri yetiştirirken benzer özellikte meyveler elde ederken, günümüzde irili ufaklı meyveler elde ediyoruz. Bu da kaliteyi olumsuz yönde etkiliyor.
Serçe, iklim değişikliğinin etkilerinin ilerleyen yıllarda daha da belirginleşeceğini öngördüklerini belirterek, “Sürdürülebilir bir çözüm olarak olumsuz hava koşullarına dayanıklı bitki ıslahı ve bilinçli tarım uygulamaları önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu alanda üniversitelerinde çeşitli çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.
KAYNAK: AA
