Meşk Tune Uygulaması New York’ta Tanıtıldı

ABD Dışişleri Bakanlığı Eğitim ve Kültürel İşler Bürosu ile Found Sound Nation (FSN) işbirliğiyle New York’ta düzenlenen programda, geleneksel Türk müziğinin zengin tınılarını modern teknoloji ile buluşturan Meşk Tune isimli müzik uygulaması büyük ilgi gördü.

Dünyanın 34 ülkesinden seçilen başarılı proje sahiplerini bir araya getiren “sanatsal inovasyon ve topluluk geliştirme odaklı” OneBeat programında, Meşk Tune uygulaması aracılığıyla Aşık Veysel, Hacı Taşan ve Neşet Ertaş gibi halk müziği ustalarının kendine özgü perde ayarları tanıtıldı.

Anadolu’nun zengin müzik mirasını gelecek nesillere aktarmak ve bu alanda eğitim teknolojileri geliştirerek kültüre hizmet etmek amacıyla kurulan Meşk Müzik Teknolojileri girişimi, Meksika, Nijerya, Portekiz ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen farklı müzik projeleri arasında Türkiye’yi temsil etmenin gururunu yaşadı. Meşk ekibi, Türk Müziği eğitimi için İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) TÜBİTAK katkılarıyla geliştirdikleri dijital araçları, bu program sayesinde New York ve çevresindeki müzik eğitimcileri ve sanat ağı ile paylaşma fırsatı bulduklarını belirttiler.

Ekip üyeleri, program süresince kültürel miras odaklı müzik teknolojileri alanında ABD’li mentörler ve yaratıcı endüstri profesyonelleriyle görüşmeler yaparak, geleneksel müziğin geleceğine dair vizyon geliştirme fırsatı elde ettiklerini ifade ettiler.

Hedef: Anadolu’nun Müzik Mirasını Teknolojiyle Buluşturmak

Meşk girişiminin kurucusu müzisyen ve ses mühendisi Ruşen Can Acet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mühendislik ve müzik alanında bilgi birikimine sahip inovasyon ekibinin temel amacının “Anadolu’nun müzik mirasını teknolojiyle buluşturmak” olduğunu vurguladı. Acet, “Müziğimizi New York gibi dünyanın kültür merkezi olan bir yerde paylaşmak, bizim için son derece gurur verici. Gerçekten büyük bir ilgi de gördü.” dedi.

Türk Müziği ve özellikle bağlama eğitimi için geliştirilmiş Meşk Tune uygulamasının içerisinde Aşık Veysel, Hacı Taşan gibi ustaların perde ayarları ve Türk makam müziği ses sistemleri bulunduğunu belirten Acet, İngilizce sürümü de bulunan uygulama sayesinde bu ustaların perde ayarlarını dünyaya tanıtma fırsatı yakaladıklarını ifade etti. “Bu projemizle bağlama, ud, tanbur gibi çalgıların öğrenimini kolaylaştıracak dijital eğitim araçları geliştirerek, bu kültürel mirasın korunmasını hedefliyoruz.” diyen Acet, New York’ta prestijli bir programa kabul edilmelerini ise toplumlar arası etkileşimde müziğin taşıdığı değerin bir tasdiki olarak değerlendirdi.

Türk Müziğinin Evrensel Boyutta Tanınmasına Katkı Sağlıyor

Meşk ekibi içerisinde OneBeat Institute programına dahil olan Dr. Zeynep Ayşe Hatipoğlu, Meşk projesinin bu programa kabul edilmesini, Türkiye’nin geleneksel müzik kültürünün diğer kültürlerle etkileşimi açısından “çok önemli” bulduğunu dile getirdi. İTÜ’de bestecilik üzerine doktora eğitimini tamamladıktan sonra Almanya’da müzik çalışmalarına devam eden Hatipoğlu, “Türk müzisyenlerin bu tarz programlarda varlık göstermesi, Türk müziğinin evrensel tanınırlığını artırdığına inanıyorum.” dedi.

Hatipoğlu, makamlar üzerine yaptığı araştırmaların yanı sıra, Meşk uygulaması gibi dijital müzik eğitimi araçlarının dünyanın diğer coğrafyalarında üretilen geleneksel ve etnik müziğin eğitimi için de önemli bir ihtiyacı karşılayabileceğini vurguladı. Müzisyen ve besteci Hatipoğlu, Meşk projesinin, farklı etnik kökenlerden göçmenlerin yaşadığı Avrupa’da bu toplulukların kendi etnik müziklerini yaşatabilmesi açısından da ilgi çekici olduğunu ifade etti.

Türk Ekibin Sunumu Beğeni Topladı

Meşk Teknolojileri ekibi, New York’ta iki hafta süren müzik etkileşim programı çerçevesinde gerçekleştirdikleri sunumda, geliştirdikleri dijital uygulamayı, Türk müziğinin ana enstrümanlarından bağlama ve kabak kemane üzerinde deneyerek gösterdiler. Uygulamanın detaylarını diğer katılımcılara aktaran Ruşen Can Acet, proje fikrinin çıkış noktası ve gelişimi hakkında gelen soruları yanıtladı. Acet, uygulamanın isminde yer alan Meşk kelimesinin aynı zamanda “Türk müziği eğitiminin temel metodu” olarak kullanıldığını vurguladı.

Acet ve Hatipoğlu ikilisinin sunum sonrası sergiledikleri müzik performansı, programın diğer katılımcıları ve New Yorklu müzikseverler tarafından büyük ilgiyle izlendi. Ayrıca, program hakkında bilgi veren OneBeat kurucularından Artistik Direktör Christopher Marianetti ve keman sanatçısı Elena Moon Park, müziğin sınırları aşan bir köprü olarak toplulukları nasıl bir araya getirebileceği fikrinden yola çıkarak, 12 yıl içerisinde 34 ülkeden 650 müzisyeni bir araya getirdiklerini anlattılar.

Farklı ulusların kendine özgü müzik üretimlerinin, diğer kültürlerle etkileşimde önemli bir köprü vazifesi gördüğünü ifade eden program yetkilileri, oluşturdukları bu ağa dahil olan müzisyenlerin, seçilen yaratıcı projelerini uluslararası sanat topluluklarına tanıtmayı ve geniş bir mentör ağına erişim sağlamayı amaçladıklarını belirttiler.

KAYNAK: AA

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın