Küresel İklim Değişikliği Araştırmaları ve Türk Bilim İnsanlarının Katkıları

Küresel İklim Değişikliği Üzerine Önemli Araştırmalar

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin yanı sıra Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı ve TÜBİTAK’ın da dahil olduğu bir sefer ekibi, küresel iklim değişikliğinin etkilerine yönelik kapsamlı araştırmalar gerçekleştirdiği belirtildi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), İstanbul Üniversitesi (İÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) gibi beş üniversiteden bilim insanları, iklim krizine çözüm arayışları kapsamında düzenlenen 4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi’nde elde ettikleri verileri inceledi.

Açıklamada, bu seferin, üniversitelerdeki bilimsel çalışmalara önemli bir kaynak oluşturduğu vurgulandı. Arktik ve Antarktik bölgelerine düzenlenen araştırma seferlerinde, 200’den fazla bilimsel çıktı elde edildiği bilgisi verildi.

Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy’un Açıklamaları

Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, her yıl düzenlenen seferlerle, her iki kutup bölgesinde uzun zaman dilimlerine yayılan bilimsel veri setleri elde ettiklerini ifade ederek, “Bugüne kadar düzenlenen 8 Antarktik ve 4 Arktik Bilim Seferi’nden 200’ün üzerinde bilimsel çıktı elde ettik. Bu verilerin üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımızdaki analiz ve değerlendirmeleri sonrasında birçok bilimsel yayın bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

İklim Değişikliği ve Denizel Biyoçeşitlilik Araştırmaları

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden Bilge Durgut, Arktik Bölge’deki denizel biyoçeşitliliği çevresel DNA kullanarak araştırmak amacıyla örnekler topladıklarını belirtti. Durgut, “Arktik Okyanusu’nda farklı bölgelerden, çevresel deney elde edebilmek için su örnekleri aldık ve bunları süzerek DNA izolasyonları yaptık.” dedi. Çalışmalarının sonraki aşamasında, tespit edilen canlı türlerinin çevresel parametrelerle nasıl değiştiğini belirlemeyi hedeflediklerini açıkladı ve “Arktik Bölge’de bu canlıları ve yoğunluklarını tespit ederek iklim değişikliğinin etkilerini gözlemlemeyi amaçlıyoruz.” ifadesini kullandı.

Türk Kadınlarının Bilimdeki Rolü

İTÜ tarafından yürütülen proje kapsamında Svalbard Takım Adaları etrafından 50’yi aşkın noktadan örnek toplayan Nursu Aylin Kasa, “Katıldığımız sefer, bir deniz seferi olduğu için birçok zorluğu barındırıyordu; ancak Türk bilim camiası için, özellikle Türk kadınlarının bilimde ulaştıkları noktaları gösterebilmek açısından çok anlamlıydı.” dedi.

Çalışmalar ve Gelecek Planları

KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinde görev yapan ve sefere liderlik eden Prof. Dr. Ersan Başar, iki proje kapsamında çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Bunlardan ilki, Arktik Bölge’de sızan ve dökülen petrol kaynaklı hidrokarbon kirliliğinin tespitine yönelikken, diğeri bölgedeki deniz ortamında biyolojik üretkenliğin belirlenmesine odaklanıyor. Başar, bölgeden aldıkları örnekleri üniversite laboratuvarlarına getirerek analiz ettiklerini ifade etti ve şunları ekledi: “Plankton verimliliğinin belirlenmesi üzerine çalışıyoruz. Analizler bittikten sonra yazım işlemleri gerçekleştirilecek. Bu projeler, üniversitemizde kutup çalışmaları konusunda hem öğrenciler hem de akademisyenler açısından önemli bir farkındalık oluşturdu.”

Mikroorganizmaların Araştırılması

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi projeleri adına sefere katılan Gülden Açıl, buzul bölgelerden izole edilen mikroorganizmaların pigment üretim potansiyellerini ve bunların kullanım olanaklarını araştırdıklarını ifade etti. Açıl, “İlk olarak mikroorganizmaları deniz buzlarından izole ederek tür belirleme yapacağız. Ardından bu mikroorganizmaların en uygun büyüme koşullarını sağlayarak, gıda, tekstil ve kozmetik sektörlerindeki uygulanabilirliğini araştıracağız. Alınan deniz buzu örnekleri, bu alanda çalışma yapmak isteyen yüksek lisans ve doktora öğrencileri için de önemli bir kaynak oluşturuyor.” dedi.

KAYNAK: AA

Be the first to comment

Leave a Reply