Kırklareli’de Çeltik Tarımında Sera Gazı Araştırmaları

Kırklareli Atatürk Toprak, Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, “Çeltik Tarımından Kaynaklı Sera Gazlarının Ölçülmesi ve Uzaktan Algılama ile İlişkisinin Belirlenmesi Projesi” kapsamında çeltik üretiminin toprak, su kaynakları ve atmosfere olan etkilerine yönelik kapsamlı araştırmalara devam ediyor. Bu çerçevede, enstitü sahasında iki farklı sulama yöntemiyle çeltik üretimi gerçekleştirildi.

Deneme alanlarından birinde çeltik, geleneksel tava yöntemiyle sulanırken, diğer alanda damlama sulama yöntemi uygulandı. Tarımsal Sulama ve Arazi Islahı Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ülviye Çebi, su tasarrufuna ilişkin önemli bulgular elde ederken, Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Gür ise sera gazlarının atmosfer üzerindeki olumsuz etkilerini araştırdı. Çebi, damlama sulama yöntemi sayesinde su tasarrufunun yüzde 50 oranında sağlandığını ve bu yöntemle eğimli arazilerde de çeltik üretiminin mümkün olduğunu belirtti.

Mehmet Gür, üretim alanlarında yaptığı sera gazı ölçümleriyle damlama sulama ile yetiştirilen çeltiğin metan gazı salımının, geleneksel yöntemle sulanan çeltiğe göre yüzde 35 daha düşük olduğunu tespit etti. Bu bulgular, çevre dostu tarım uygulamalarının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Su Kaynaklarının Korunması ve Verimlilik

Doç. Dr. Ülviye Çebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya nüfusuna paralel olarak artan gıda talebiyle birlikte tatlı su kaynaklarının giderek azaldığını vurguladı. Çeltik, tahıl üretiminde ekim alanı açısından dünya genelinde buğdaydan sonra ikinci, üretim miktarı bakımından ise mısırdan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Çebi, çeltiğin, dünya nüfusunun yarısından fazlasının temel besin kaynağı olduğunu ifade etti.

Çebi, çeltik üretiminde suyun en önemli kısıtlayıcı faktör olduğunu belirterek, “Enstitü olarak su kaynaklarının korunması amacıyla aldığımız önlemler doğrultusunda çeltikte damlama sulama kullanım olanaklarını araştırdık. Yürüttüğümüz projede toprak altı ve toprak üstü damlama sulama yöntemlerini geleneksel tava yöntemiyle karşılaştırdık. Damlama sulama ile yapılan sulamada yüzde 15 verim kaybına karşılık su tasarrufu sağlamak mümkün oldu. Bu yöntemle toprak yapısına bağlı olarak yüzde 50’ye kadar su tasarrufu sağlamak da mümkün.” dedi.

Ekonomik Analiz ve Sera Gazlarının Azaltılması

Çebi, damlama sulama yönteminin ekonomik açıdan da avantaj sağladığını belirtti: “Yaptığımız ekonomik analiz neticesinde geleneksel tava sulama yönteminde yüksek işçilik ve tesviye masrafları nedeniyle damlama sulama yöntemiyle çeltik üretimi nispi kar ve net kar açısından daha yüksek çıktı. Damlama sulama ile bir birim su ile daha fazla alanda çeltik üretimi yapabilmekteyiz. Aynı zamanda, tesviye gerektirmeyen eğimli arazilerde çeltik üretiminin yapılması, münavebeyi mümkün kılmaktadır.”

Metan Gazı Salımı ve İklim Değişikliği

Mehmet Gür, Trakya’da yoğun olarak yapılan çeltik üretiminin önemli ölçüde sera gazı salınımına yol açtığını belirtti. Sera gazlarını iklimsel açıdan değerlendirdiklerini ifade eden Gür, damlama sulama yönteminin, geleneksel yönteme göre daha az sera gazı salınımına neden olduğunu vurguladı.

Karbondioksit, metan ve azotoksit gazlarının atmosfer üzerindeki etkilerinin önemli olduğunu kaydeden Gür, şunları ekledi: “Bu projede çeltik tarımından kaynaklı iklim değişikliğinin zararlarını en aza indirmek amacıyla farklı uygulamaları deniyoruz. Damlama sulama uygulamasıyla salınan sera gazlarında önemli ölçüde azalma sağlandı. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmayı amaçladığımız bu çalışmada, damlama sulama uygulamasının tava sulama uygulamasına göre yüzde 35’e kadar metan salımını azalttığını tespit ettik. Ayrıca, gübre uygulamaları sonucunda azot gazı çıkışındaki farklılıkları da gözlemledik. Bu bulgular, çeltik tarımında sera gazlarının azaltılmasına yönelik damlama sulama uygulamalarının önemli bir indirgeyici faktör olduğunu göstermektedir.”