Dijital Dönüşüm ve Elektronik Atıkların Yönetimi

Dijital Dönüşüm ve Elektronik Atıklar

Dijital dönüşüm süreciyle birlikte hayatın her alanında kullanılan teknolojik aletlerin sayısı hızla artıyor. Bu durum, yaşam biçimlerini, çalışma yöntemlerini, öğrenme süreçlerini ve sosyal etkileşimleri köklü bir şekilde değiştiriyor. Günümüzde pek çok insan, ev aletleri, bilgisayarlar, akıllı telefonlar, elektrikli bisikletler ve skuterler gibi farklı kategorilerdeki birden fazla elektronik cihaz kullanıyor. Ancak bu cihazların artışı, beraberinde önemli bir sorunu da getiriyor; elektronik atık. Elektronik atık sorununa dikkat çekmek ve bu atıkların yönetimini teşvik etmek amacıyla birçok ülkenin bir araya gelmesiyle oluşturulan Uluslararası Atık Elektrikli ve Elektronik Ekipman (WEEE) Forumu, 14 Ekim’i “Uluslararası Elektronik Atık Günü” olarak belirlemiştir.

Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR), Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) ve Fondation Carmignac iş birliğiyle hazırlanan 4. Küresel E-Atık İzleme Raporu’na göre, dünya genelinde 2010 yılında 34 milyar kilogram elektronik atık ortaya çıkarken, bu rakam 2022’de kişi başına yaklaşık 7,8 kilogram elektronik atığa denk gelen 62 milyar kilograma yükselmiştir. Bu elektronik atıkların 31 milyar kilogramını metaller, 17 milyar kilogramını plastikler, 14 milyar kilogramını ise maden, cam ve kompozit gibi malzemeler oluşturmaktadır.

Kişi başına en fazla elektronik atık üreten kıtalar arasında Avrupa 17,6 kilogramla ilk sırada yer alırken, onu 16,1 kilogram ile Okyanusya ve 14,1 kilogram ile Amerika kıtası takip etmektedir. Toplanan atıkların yalnızca yüzde 22,3’ü çevre dostu bir şekilde resmi olarak toplanıp geri dönüştürülmektedir. Belgelendirilmiş resmi toplama ve geri dönüşüm oranları kıtalar arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Avrupa, yüzde 42,8 ile bu alanda en yüksek orana sahipken, Afrika kıtası yüzde 1 ile en düşük geri dönüşüm oranını kaydetmiştir. Avrupa’da kişi başına 7,53 kilogram, Okyanusya’da 6,66 kilogram ve Amerika kıtasında 4,2 kilogram belgelenmiş kişi başına toplama ve geri dönüşüm miktarı hesaplanmıştır.

Elektronik Atıkların Sınıflandırılması

Elektronik atıkların üretim, tüketim ve sonrasındaki süreçleri hakkında görüş bildiren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardalı, her yıl kullanım süresi dolan milyonlarca elektronik atığın çöp olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Uygun şekilde atılmayan veya geri dönüştürülmeyen atıkların, çevre ve insan sağlığı için ciddi tehditler oluşturduğunu ifade eden Ardalı, şunları kaydetti:

  • Birinci kategori: Buzdolabı, soğutucular, iklimlendirme cihazları.
  • İkinci kategori: Çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, fırınlar.
  • Üçüncü kategori: Televizyon ve monitörler.
  • Dördüncü kategori: Bilişim ve telekomünikasyon cihazları.
  • Beşinci kategori: Aydınlatma ekipmanları.
  • Altıncı kategori: Küçük ev aletleri.

Elektronik atıklar, tehlikeli ve toksik maddelerin yanı sıra, doğru değerlendirildiklerinde değerli ham maddeler içerebilmektedir. Çeşitli raporlarda, 2030 yılına kadar 74 milyon ton elektronik atığa ulaşılacağının tahmin edildiği belirtilmektedir. Türkiye’deki elektronik atık miktarında da ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Ardalı, bu durumu şu şekilde açıklamaktadır:

“Dünyadaki durum Türkiye’de de geçerli. Mevcut sistemler yetersiz olduğundan, çoğu elektronik atık çevreye atılıyor veya bilinçsiz bir şekilde bertaraf ediliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, 627 milyon ton kablo ya çöpe atılıyor ya da saklanıyor. Bu miktar, Ay’a gidip gelmeye yetecek kadar kablonun elimizde mevcut olduğu anlamına geliyor.”

Atık elektrikli ve elektronik eşyaların yönetimi hakkındaki mevzuatta, elektronik atıkların oluşumunun önlenmesi, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve geri kazanımı yoluyla bertarafının azaltılması, kaynakların verimli kullanılması ve değerli ikinci ham maddelerin geri kazanılması gerektiği belirtilmektedir. Tüketicilerin bu konuda bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Elektronik atıkların evsel atıklarla karıştırılmaması gerektiği vurgulanmaktadır.

Elektronik atığa sahip kişiler, bu atığı belediyenin belirlediği atık noktalarına bırakabilir veya ağır bir atık söz konusuysa belediyeden bu atığın alınmasını talep edebilir. Vatandaşlar ayrıca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “ALO 181” çağrı merkezinden de destek alabilirler.

Tehlikeli Maddelerin Çevreye Zararı

Tehlikeli Maddelerin Çevreye Zararı

Dünya nüfusunun yüzde 66’sının elektronik atık mevzuatına tabi olmasına rağmen, 40 milyon ton elektronik atığın çöp sahalarına atıldığı, yakıldığı veya standartlar dışında işlendiği vurgulanmaktadır. Ardalı, bu durumun tehlikelerine dikkat çekerek, “Atıkların uygunsuz şekilde işlenmesi veya bertaraf edilmesi, tedarik zincirinden değerli ve kritik ham maddelerin kaybına, gelişmekte olan ülkelere yasa dışı atık sevkiyatları yoluyla ciddi sağlık, çevre ve toplum sorunlarına neden olmaktadır. Bir elektronik atığı çöpe attığımızda ya da kayıt dışı toplama sistemine verdiğimizde, içindeki toksik maddeler nedeniyle hem insan hem de biyoçeşitlilik açısından büyük bir problem ortaya çıkmaktadır. Cıva, kloroflorokarbon gibi tehlikeli maddeleri çevreye vermiş oluyoruz.” şeklinde konuşmaktadır.

Türkiye’de 2019 yılında ortaya çıkan elektronik atık miktarının 847 bin ton, kişi başına düşen elektronik atık miktarının ise yaklaşık 10 kilogram olduğu bilgisini veren Ardalı, elektronik atık geri dönüşüm oranının yüzde 6, resmi kayıtlarda toplanamayan ve atık yönetimi yapılamayan elektronik atıkların miktarının ise 796 bin ton olduğunu belirtmektedir.

KAYNAK: AA

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın