Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Aziz Sancar’dan Heyecan Verici Keşif
Aziz Sancar, “heyecan verici keşif” olarak tanımladığı araştırmasıyla ilgili ilk açıklamalarını, 17 Şubat 2022 tarihinde yaptı. Bu tarihten sonra, laboratuvarında kapsamlı çalışmalar yürüten Sancar, özellikle fareler üzerindeki deneylerine devam etti. Nobel Ödülü’ne layık görülen “hücrelerin hasarlı DNA’yı tamir ederek genetik bilgiyi nasıl koruduklarını moleküler düzeyde haritalama” konusundaki 10 yıllık birikimi sayesinde, farklı alanlarda da araştırmalarını sürdürdüğünü ifade etti.
Moleküler biyolojide yaygın olarak kullanılan kimyasal maddelerden birinin EdU molekülü olduğunu aktaran Sancar, bu molekülün hücre kültürlerinde hem normal hem de kanser hücrelerini öldürdüğünün birkaç yıl önce bilim insanları tarafından tespit edildiğini belirtti. Ancak, bu alandaki çalışmaların yeterince ilerletilemediği de gözler önüne serildi.
Beyin Tümörleri ve Kanser Tedavi Süreci
Beyin tümörlerinin, ölüm nedenleri arasında 10. sırada yer aldığını vurgulayan Sancar, mevcut kanser ilaçlarının “kan-beyin” bariyerini geçemediği için bu kanser türüne etki etmede yetersiz kaldığını dile getirdi.
Kan-Beyin Bariyerini Aşan EdU Molekülü
Kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan “Cisplatin” isimli ilacın, bu bariyeri geçemediğini ifade eden Sancar, EdU molekülünün ise sorunsuz bir şekilde beyne girebildiğini belirtti. Sancar, “Keşfimizde, ortaya koyduğumuz bileşen, beyne kolaylıkla giriyor ve kanser hücresini öldürüyor.” diyerek, EdU’nun potansiyelini vurguladı.
Laboratuvar deneylerinin ardından fare deneylerine başladıklarını belirten Sancar, bu süreci şöyle anlattı:
- Üniversitelerdeki sinirbilim bölümleriyle iş birliği yaparak, insan beyin tümörlerinden alınan parçaları fare beyin dilimleri üzerine koyarak gerçekçi hücre kültürleri oluşturduk.
- Fare beyinlerine insan tümör hücreleri enjekte edilerek, EdU’nun beyin tümörlerine etkisi incelendi.
- İlk aşamada mevcut ilacın daha etkili olduğu gözlemlenirken, 30-40 gün sonra EdU molekülünün etkisinin artarak %25’lere ulaştığı tespit edildi.
- Mevcut ilaçlarla kombinasyon halinde kullanıldığında ise sonuçların daha da iyi geldiği görüldü.
EdU’nun Kanser Tedavisindeki Potansiyeli
Toksisitesi ve hızlı bölünen hücrelere yönelik seçiciliği dikkate alındığında, EdU’nun kanser tedavisinde kullanılma olasılığının arttığını belirten Sancar, şunları kaydetti:
“EdU’nun özellikleri, onu etkili bir beyin kanseri ilacının temel bileşeni haline getirebilir. EdU, hızlı bölünen kanserli beyin hücrelerini etkili bir şekilde öldürürken, bölünmeyen sağlıklı beyin hücrelerini koruyabilir. Beyin kanserinde EdU, hayvanlarda başarılı bir şekilde çalışıyor; fakat insanlarda kullanılabilmesi için iki yıl boyunca klinik deneylerde yan etkilerini araştırmamız gerekiyor. Bu süre zarfında EdU molekülünün insanlardaki yan etkilerini incelemek öncelikli hedefimiz olacak. DNA onarımıyla ilgili bu yeni metodu, Türkiye’ye de aktarmak için çaba gösteriyorum.”