İzmit Körfezi’nin Korunması ve Çevresel Çalışmalar

Büyükakın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmit Körfezi’nin çevresindeki sanayi tesisleri, yerleşim alanları ve limanlar nedeniyle oldukça yoğun bir ekonomik ve lojistik hareketliliğin yaşandığını belirtti. “Kuşatılmış bir Körfez’den bahsetmek mümkün.” diyen Büyükakın, Marmara Denizi’nin de benzer bir durumla karşı karşıya olduğunu vurguladı. İzmit Körfezi’nin etrafında yaklaşık 2 milyon insanın yaşadığını ifade eden Büyükakın, “Bütün bu unsurlar, büyük bir yük oluşturuyor. Yönetilmesi son derece zor bir durum. Uzun yıllar süren duyarsızlık ve köklü bir geçmiş var.” şeklinde konuştu.

Evsel Atık Su Deşarjı Yok

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK’ın 2007 yılından bu yana İzmit Körfezi’nin korunması için önemli projeler yürüttüğüne dikkat çeken Büyükakın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğiyle başlatılan “İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti Projesi” kapsamında 2 Mayıs 2023’ten itibaren İzmit Körfezi’nin doğu kıyısında dip çamuru temizleme çalışmalarının sürdüğünü hatırlattı. Yaklaşık 100 yılda biriken 8 milyon ton dip çamurunun temizlenmesi için devam eden çalışmaların yanı sıra, 23 arıtma tesisi sayesinde derelerden gelen günlük 400 ton çamurun denize akmasının önlendiğini ifade etti. “Bu, deniz ekosistemi ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından son derece önemli. Çamurun uzaklaştırılması, balıkların yumurtlama alanları için kritik bir durum.” dedi.

Deniz Ekosistemi İçin Önemli Önlemler

Büyükakın, denizin oksijen seviyesinin korunmasının önemine değinerek, “Kocaeli’de 23 arıtma tesisi mevcut. Bunların tamamı biyolojik arıtma yapıyor; yüzde 73’ü ileri biyolojik, yüzde 27’si ise biyolojik arıtma. Kocaeli’de denize bir damla evsel atık su deşarjı yapılmıyor. Bu durum, azot ve fosfor açısından oldukça kritik.” dedi. Azot ve fosforun denizdeki kirliliği artırarak, müsilaj problemini tetikleyebileceğine dikkat çekti.

Atık Yönetimi ve Temizlik Çalışmaları

Büyükakın, Marmara Denizi genelinde günlük 4,5 milyon metreküplük atık su deşarjı yapıldığını, bunun yüzde 53’ünün sadece ön arıtmayla denize bırakıldığını ve bu miktarın yüzde 97’sinin İstanbul kaynaklı olduğunu belirtti. Yüzeydeki atıkları uzaklaştırmak için 8 bin ton civarında atığın denizden temizlendiğini ve bu amaçla çeşitli bölgelere atık tutucular yerleştirildiğini ifade etti. “Deniz süpürgeleriyle de yüzeydeki kirliliği temizliyoruz. Deniz süpürgelerinin giremediği kıyı alanlarında iki amfibik aracımızla kıyıya vurmuş çöpleri topluyoruz.” dedi.

Deniz Uçağı ile Denetim

Büyükakın, deniz uçağıyla 2007 yılından itibaren denetimlere başladıklarını ve bu sayede kirliliğe sebep olan gemi ve deniz araçlarının tespit edilerek cezai işlemler uygulandığını anlattı. Hem deniz üzerinde hem de karadan oluşabilecek kirlilikleri anında tespit eden bu deniz uçağının, gemi kaynaklı kirliliğin azalmasına katkı sağladığını kaydetti. Geçen yıldan itibaren denetimlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) tarafından sürdürüldüğünü belirtti.

Su Kalitesi İzleme Projeleri

İzmit Körfezi’nin deniz suyu kalitesini izlemek ve güncel veri sağlamak amacıyla 2007 yılından bu yana “İzmit Körfezi Su Kalitesinin ve Karasal Girdilerin İzlenmesi ve Kirliliğin Önlenmesine Yönelik Önerilerin Geliştirilmesi” projesini TÜBİTAK MAM ile yürüttüklerini belirtti. Körfezde bulunan 6 deniz istasyonunda araştırma gemisiyle yıl boyunca örnekler alındığını ve İzmit Körfezi’ne akan 12 derenin su kalitesinin izlendiğini ifade etti.

Belediyelerin Sorumluluğu

Büyükakın, İzmit Körfezi’nin korunmasına yönelik çalışmaların 2007 yılında başladığını vurgulayarak, “Arıtma tesisi sayımız 23’e ulaştı. Önceden bu bölgelerde denize girmek yasaktı ve büyük bir kirlilik yaşanıyordu. Bugün suyun renginde bir iyileşme gözlemliyoruz. Mavi bayraklı plajlar da bu durumun bir göstergesi. Ayrıca, balık çeşitliliğinde ve balık nüfusunda artış olduğunu tespit ettik.” dedi. Şimdiye kadar körfeze 42 bin balık salındığını ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftliklerinde yetiştirilen özel balık türlerinin bu ekosisteme uyumlu bir şekilde seçildiğini aktardı.

Büyükakın, bu türlerin denizin ekosistemine önemli katkılar sunduğunu belirterek, “Çamurun temizlenmesi ve Marmara’nın tamamında arıtma tesislerinin tamamlanmasıyla bu süreç daha da hızlanacaktır. Oksijen seviyesinin korunması, Marmara Denizi için kritik bir durum. Evsel atık deşarjı devam ediyor ve bunun durdurulması gerekiyor. Belediyelerin üzerlerine düşen sorumluluğu alması şart. Umarım bu çalışmalar tamamlandığında, Marmara Denizi’nde oksijen seviyesi yükselecek ve biyolojik çeşitlilik artacaktır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

KAYNAK: AA