Instagram’a Erişim Engeli ve VPN Kullanımının Artışı
Instagram’a erişim engelinin gelmesiyle birlikte, kullanıcılar VPN (Sanal Özel Ağ) ve DNS (Alan Adı Sistemi) ayarlarını değiştirme yöntemlerine yeniden yönelmeye başladı. Ancak, bu yöntemlerin kullanımı bazı güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, internet kullanıcıları, bulundukları ülkelerde erişimi kısıtlanan dijital platformlara erişmek için çeşitli yollar arıyor. Bu yöntemler, kısıtlanan platformlara erişimi sağlasa da, kullanıcıların güvenliğini önemli ölçüde riske atabiliyor. VPN kullanımı, kullanıcının bir VPN hizmetini indirip kurarak internet bağlantısını o hizmetin sunucusuna yönlendirmesine dayanıyor. Böylece, farklı bir ülkede bulunan VPN sunucusu üzerinden bağlanarak, erişim engellerini aşma imkanı elde ediyor. Kullanıcı, IP adresinin gizlenmesi sayesinde anonim bir şekilde internette gezinebilir. Ancak, VPN hizmetinin sağladığı güvenlik avantajlarının yanı sıra, tüm veri trafiğinin VPN sağlayıcısının sunucuları üzerinden geçmesi çeşitli güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor.
Ücretsiz VPN Servislerine Dikkat!
Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya’nın ardından, Türkiye dünyada en fazla VPN kullanılan ülkeler arasında 4. sırada yer alıyor. VPN kullanımı, yalnızca erişimi kısıtlanan sitelere ulaşmak için değil, aynı zamanda şirketlerin güvenilir bir ağ altyapısı oluşturması için de tercih ediliyor. Birçok VPN hizmeti sunan şirket mevcut; bazıları aylık veya yıllık ücretlerle hizmet sunarken, bazıları ücretsiz seçenekler sunuyor. Ancak, özellikle ücretsiz VPN hizmetlerinde önemli güvenlik riskleri bulunuyor. Bu hizmetler genellikle kullanıcıların veri trafiğini ele geçirmeyi amaçlayan güvenilir olmayan sağlayıcılar tarafından sunulmakta. Ücretsiz hizmetleri kullanmaya başlayan kullanıcılar, tüm internet trafiklerini ilgili şirketle paylaşmış oluyor. Ayrıca, dolandırıcılık ve veri hırsızlığı hedefleyen bazı VPN’ler, kullanıcıların cihazlarına kurulacak yazılımlara kötü amaçlı yazılımlar ekleyebiliyor. Bu durum, kullanıcıların cihazlarının kontrol edilmesine ve kişisel bilgilerin elde edilmesine yol açabiliyor. Güvenilir bir VPN sağlayıcısı seçmek için, hizmetlerin orijinal ve güvenli olduğundan emin olmak, sağlayıcının web sitesinin şifrelemesine ve VPN protokollerine dikkat etmek gerekiyor. Kullanım şartları ve gizlilik politikaları uygun olan, güncel ve güvenilir yazılımlara sahip sağlayıcılarla güvenlik riskleri en aza indirilebilir.
Ücretsiz VPN’lerin tercih edilmemesi gerektiği gibi, diğer VPN sağlayıcılarıyla ilgili kullanıcı yorumlarını kontrol etmek de önemlidir.
DNS Ayarlarının Bilinçsiz Değiştirilmesi Tehlikeli
Internet kullanıcılarının erişimi kısıtlanan platformlara ulaşmak için kullandıkları bir diğer yöntem ise DNS değişikliğidir. VPN’e göre daha basit bir kullanım sunan bu yöntem, ilk bakışta zararsız gibi görünse de, daha ciddi güvenlik sorunları doğurabilir. Kullanıcıların DNS ayarları genellikle dinamik olarak yapılandırılmıştır. Bu şekilde kullanıldığında, kullanıcılar internet servis sağlayıcısının DNS sunucuları üzerinden internete erişmektedir. Erişimi kısıtlanan platformlara girmek için, kullanıcının cihazının bağlantı ayarlarından DNS ayarları manuel olarak değiştirilebilir. Farklı servis sağlayıcılarının DNS sunucularının adresleri girilerek, erişimi kısıtlanan sitelere ulaşılabilir. Ancak bu yöntemde de ciddi güvenlik riskleri bulunmaktadır. Güvenilir olmayan DNS sağlayıcıları kullanıldığında, bu sağlayıcılar kullanıcıları izleyebilir, bilgilerini ele geçirebilir veya zararlı yazılım bulaştırmak amacıyla farklı sitelere yönlendirme yapabilir. Kullanıcının bağlandığı siteyi veya içeriklerini engelleyebilirler. Örneğin, güvenilir olmayan DNS sunucularının adresleriyle DNS ayarlarını değiştiren bir kullanıcı, kısıtlanan bir platforma giriş yapmak istediğinde, dolandırıcılık amacıyla oluşturulmuş benzer bir platforma yönlendirilebilir ve bu şekilde kullanıcı adı, şifre, kredi kartı bilgileri gibi hassas verileri kaybedebilir.
360 Milyondan Fazla VPN Kullanıcısının Verisi Çalındı
VPN kullanımı nedeniyle verileri çalınan milyonlarca kullanıcı bulunuyor. Özellikle güvenlik altyapısı zayıf olan ücretsiz VPN hizmeti sunan şirketlere yönelik siber saldırılarda, kullanıcıların sistemdeki verileri hedef alınıyor. Geçen yıl gerçekleşen büyük bir veri sızıntısında, popüler bir ücretsiz VPN hizmetine ait 360 milyondan fazla kullanıcı verisi çalındı. Çalınan veriler arasında e-posta adresleri, orijinal IP adresleri, coğrafi konum kayıtları ve ziyaret edilen web siteleri gibi birçok veri yer alıyor. Çalınan kullanıcı verileri, dark web (karanlık ağ) gibi platformlarda satışa çıkarılmaktadır. Kullanıcıların VPN kullanırken ve DNS ayarlarını değiştirirken güvenliklerini riske atmamak için, güvenilir VPN ve DNS sağlayıcılarını tercih etmeleri büyük önem taşıyor. Ayrıca, cihazlarındaki kötü yazılımları tespit etmeye yardımcı olan güvenilir antivirüs yazılımlarının kullanılması da kullanıcı güvenliğini artırmaktadır.