Diz Eklemleri ve Sorunları: Kireçlenme, Yaralanmalar ve Ameliyatlar

Diz Eklemleri ve Sorunları

Diz eklemleri, oturma, kalkma ve yürümeyi sağlayan önemli yapılar olup, vücudun ağırlığını taşımada kritik bir rol oynamaktadır. Günümüzde, diz sorunları her yaştan bireyde görülebilmekte ve bu durum, yaşam tarzı, genetik faktörler ve yaralanmalara bağlı olarak herhangi bir yaşta başlayabilmektedir. Özellikle yaşlanma, kadın cinsiyeti, aşırı kilo, yüksek fiziksel aktivite gerektiren işler ve genetik yatkınlık diz problemlerinin ortaya çıkmasında etkili faktörlerdir.

Diz kireçlenmesi, en sık karşılaşılan eklem rahatsızlıklarından biridir. 60 yaş ve üzerindeki erkeklerin yaklaşık %10-13’ü, kadınların ise %13-19’u bu durumdan etkilenmektedir. Ön çapraz bağ yaralanmaları, özellikle sporcular arasında yaygın olup, genel popülasyonda yılda yaklaşık 100 binde 70 kişide görülmektedir. Futbol ve basketbol gibi spor dallarında bu oran daha da yükselmektedir. Menisküs yırtıkları ise, özellikle yaşlı yetişkinler ve sporcular arasında sıkça rastlanan bir durumdur. Araştırmalar, 50 yaş ve üzerindeki bireylerin yaklaşık %35’inde menisküs hasarının mevcut olduğunu ve çoğu zaman bu durumun belirti vermediğini göstermektedir.

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, diz ağrılarının genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde (10-19 yaş) ön çapraz bağ, menisküs yaralanmaları ve kıkırdak hasarı gibi spor yaralanmaları şeklinde ortaya çıktığını belirtmektedir. 40-60 yaşları arasında ise, yaşa bağlı aşınma ve yıpranma kireçlenmeye yol açabilmektedir. Prof. Dr. Başaran, “60 yaş üzerindeki bireylerde en sık görülen durum kireçlenmedir; bu da ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olmaktadır. Genel olarak diz sorunları her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, özellikle kireçlenme gibi dejeneratif rahatsızlıklar yaş ilerledikçe daha yaygın ve belirgin hale gelmektedir. Sağlıklı bir kiloyu korumak, aktif bir yaşam sürmek ve yaralanmalardan kaçınmak, yaşam boyu diz sorunları riskini azaltmaya yardımcı olabilir.” ifadelerini kullanmıştır.

Diz Sorunlarına Yol Açan Yaygın Hatalar

Prof. Dr. Başaran, bazı yaygın hataların diz hastalıklarının gelişmesine katkıda bulunduğunu vurgulayarak şunları söylemiştir:

  • Fiziksel aktivitelere başlamadan önce uygun şekilde ısınmamak, diz yaralanma riskini artırabilir.
  • Yeterince esnememek, kas gerginliklerine ve dengesizliklere yol açarak dizlere ekstra yük bindirebilir.
  • Özellikle zıplama veya atlama gibi hareketleri tekrar tekrar yapmak, tendinit veya bursit gibi aşırı kullanım yaralanmalarına neden olabilir.
  • Zıplarken yanlış iniş veya düşme tekniği, spor sırasında yanlış duruş ve hareket teknikleri dizlerde aşırı strese yol açabilir.

Yanlış Ayakkabı Kullanımı

Diz sorunlarında uygun ayakkabı kullanımının da kritik bir önemi vardır. Prof. Dr. Başaran, “Uygun desteği sağlamayan veya belirli bir aktiviteye uygun olmayan ayakkabılar giymek, bacağın dizilimini ve hareket mekanizmasını etkileyerek diz sorunlarına yol açabilir. Dinlenmemek ve altta yatan sorunları araştırmak yerine sadece ağrının üstesinden gelmeye çalışmak, diz sorunlarını daha da şiddetlendirebilir.” şeklinde konuşmuştur. Ayrıca, fiziksel aktivite yoğunluğunu, süresini veya sıklığını aniden artırmanın diz yaralanmalarına neden olabileceğini eklemiştir.

Diz ağrısı yaşandığında mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Başaran, “Diz ağrısı durumunda sağlık uzmanlarına başvurmaktan kaçınmak veya geciktirmek, küçük sorunların daha ciddi durumlara dönüşmesine yol açabilir. Bu yaygın hataların farkında olmak ve bunlardan kaçınmak için bilinçli önlemler almak, bireylerin dizlerini korumalarına ve diz hastalıklarına yakalanma riskini azaltmalarına yardımcı olabilir.” demiştir.

Diz Protezi Ameliyatları

Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, diz protezi ameliyatlarından korkulmaması gerektiğini savunarak, “Bu ameliyatlar, şiddetli diz ağrısı ve işlev kaybı yaşayan hastalar için önemli faydalar sağlamaktadır. Bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına danışmak, riskleri ve faydaları anlamak ve iyileşme sürecine hazırlanmak, başarılı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir.” ifadelerini kullanmıştır. Diz artroplastisi olarak bilinen bu cerrahi işlem, hasar görmüş veya aşınmış diz ekleminin yapay bir eklem (protez) ile değiştirilmesini içermektedir. Genellikle, bu ameliyat ciddi diz kireçlenmesi olan hastalarda ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu yeniden kazandırmak amacıyla yapılmaktadır.

Diz Protezi Ameliyatının Gerekliliği

Diz protezi ameliyatı, aşağıdaki durumlarda önerilmektedir:

  • Kalıcı ağrı, şişlik, sertlik ve gece ağrısı gibi günlük aktiviteleri kısıtlayan durumlar.
  • Eklem romatizması tedavi yöntemlerinin yeterli gelmediği durumlar.
  • Şiddetli diz ağrısı ve işlev kaybı ile birlikte günlük aktiviteleri yerine getirememe durumu.
  • Diz ekleminde hareket aralığını sınırlayan ve günlük aktiviteleri etkileyen şiddetli sertlik veya hareketsizlik.
  • Uykuyu engelleyecek kadar şiddetli diz ağrısı.
  • Kronik ağrının ruh sağlığını etkileyerek depresyona veya anksiyeteye yol açtığı durumlar.

Teknolojik Gelişmeler ve Yenilikler

Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, diz protezi ameliyatındaki yeniliklerin, ameliyat sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirdiğini belirtmiştir. “Robotik sistemler, cerrahların diz protezi prosedürlerini yüksek hassasiyetle planlamasına ve uygulamasına yardımcı oluyor. Bu sistemler, hastanın dizinin üç boyutlu modelini oluşturarak kişiselleştirilmiş cerrahi planlamaya ve protezin daha doğru bir şekilde yerleştirilmesine olanak tanıyor. Robotik yardım, minimal invaziv yaklaşımları kolaylaştırarak yumuşak doku hasarını, ameliyat sonrası ağrıyı ve iyileşme süresini azaltıyor.” şeklinde ifade etmiştir.

Diz protezi ameliyatındaki bu yenilikler, teknoloji, malzeme bilimi ve tıbbi araştırmalardaki gelişmelerin etkisiyle sürekli olarak ilerlemektedir. Daha iyi cerrahi sonuçlar, daha kısa iyileşme süreleri ve daha uzun ömürlü diz protezleri sunarak, bu prosedürü geçiren hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır.