4. Arktik Bilimsel Araştırma Seferi
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen 4. Arktik Bilimsel Araştırma Seferi, 11 kişilik bir bilim ekibinin katılımıyla başarıyla tamamlandı. Bu seferde, Arktik bölgesinde denizsel alanda 16 farklı projeye yönelik kapsamlı çalışmalar yapıldı. Bilim ekibi, bir ay süren bu zorlu sefer boyunca, küresel iklim değişikliğinin nedenlerini ve etkilerini derinlemesine incelemek amacıyla denizsel örneklemeler gerçekleştirdi. Ayrıca hava, atmosfer, fiziksel bilimler ve biyolojik bilimler üzerine de araştırmalar yürütüldü.
4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, havaalanında yaptığı açıklamada, bugüne kadar 8 Antarktika ve 4 Arktik seferiyle birlikte toplamda 12 seferi başarıyla gerçekleştirdiklerini vurguladı. Özsoy, iklim değişikliği sürecinde kutuplarda gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların son derece değerli olduğunu belirtti:
- “Özellikle Türk bilim insanlarının, seferler sırasında hem Antarktika’da hem de Arktik’te yaptığı bilimsel araştırmalar, döndükten sonra analiz süreçleri ve topladıkları örnekler üzerindeki çalışmalar, ardından da bu çalışmaları bilimsel yayınlarla taçlandırmaları bizim için çok önemli.”
- “Türkiye’de ve dünya genelinde bilimsel çalışmalarımız büyük bir takdir görmekte. 8 yıldır gerçekleştirdiğimiz bu seferlerin sonucunda 200’ün üzerinde bilimsel yayın elde ettik.”
Özsoy, iklim değişikliği çerçevesinde yapılan çalışmalarda farklı kategorilerin bulunduğunu belirterek, bu kategorileri şu şekilde detaylandırdı:
- Yaşam bilimleri
- Canlı bilimleri
- Fiziksel bilimler
- Yer bilimleri
- Sosyal bilimler
“Kuzey, güneye göre daha fazla sıcaklık artışına maruz kalıyor” İklim değişikliğinin ekonomik etkilerine de vurgu yapan Özsoy, deniz buzlarıyla kaplı iki bölgede buzların erimesiyle kuzeyde yeni deniz rotalarının açıldığını, güneyde ise daha önce ulaşılamayan noktalara erişim sağlandığını ifade etti.
Özsoy, saha tecrübelerinden elde edilen ilk izlenimlere ilişkin şunları dile getirdi:
- “Tüm çalışmalarımızın saha tecrübelerinden sonra, kuzeyin güneye göre daha fazla sıcaklık artışına maruz kaldığını gözlemledik.”
- “Sefer ekibimizin kuzey deniz buzlarına ulaştığı nokta her yıl farklılık gösterdi. Bu, ilk izlenimlerimiz ve ulaştığımız değerlerdir.”
4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi Lideri Prof. Dr. Ersan Başar, zorlu Arktik Kuzey Seferi’nin Tromso’dan başladığını belirtti. Rota hakkında bilgi veren Başar, “Seferimizde 5 farklı üniversite ve Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı’ndan birer görevli yer aldı. Ayrıca Şili ve Bulgaristan’dan birer araştırmacıyla birlikte toplamda 11 kişi sefere katıldı. Seferimiz boyunca Tromso’dan hareket ettikten sonra doğrudan kuzeye yöneldik. Kuzeyde 81 derecelere ulaştık ve burada deniz buzlarıyla karşılaştık. Daha sonra batıya dönerek seferimizi güney yönünde tamamladık. Seferimiz, Svalbard’ın merkezi olarak kabul edilen Longyearbyen’de noktalandı.” şeklinde konuştu.
“51 istasyondan deniz örneklemesi yaptık” Başar, örnekleme alanlarının geniş olduğunu ve ekibin yoğun bir şekilde çalıştığını ifade etti. Yapılan çalışmalarla ilgili olarak şunları söyledi:
- “51 istasyondan deniz örneklemesi gerçekleştirdik. Arktik seferimiz genellikle deniz bilimleri üzerine yoğunlaşıyor. Deniz kirliliği, deniz kimyası ve deniz oşinografisi konularında detaylı çalışmalar yaptık.”
- “Okyanusta olduğumuz için karadan örnekleme yapmadık. Bu 51 istasyon, bu anlamda son derece önem taşıyor.”
- “Topladığımız örnekler, ülkemizin 5 farklı üniversitesine dağıtılacak ve burada detaylı laboratuvar incelemeleri yapılacak. Elde edilen sonuçlar, dünya bilimine ülkemizden önemli bir katkı sağlayacak.”
Başar ayrıca, ikili işbirlikleri kapsamında İtalyan bilim insanlarının daha önce kendilerine hazırlamış olduğu örnek kaplarına örnekleme yaparak, Svalbard’daki İtalyan Araştırma Üssü’ne tüm örnekleri teslim ettiklerini söyledi. Bu sayede, sefer boyunca birçok ülkeyle ortak çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı.
“Önemli bir erime var” Prof. Dr. Başar, buzullardaki erimenin Arktik bölgesinde Antarktika’ya göre çok daha belirgin olduğunu belirtti. Arktik’e düzenledikleri 4. seferde aynı istasyonlara 4 yıldır gittiklerini ifade eden Başar, “Burada özellikle deniz buzundaki yapıyı gözlemleme şansımız oluyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, buzulların erimesinin hızlandığını gösteriyor. Aynı istasyonlara her yıl gittiğimiz için bu değişiklikleri net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Önemli bir erime var. Bu erimenin başka etkileri de mevcut. Özellikle Atlantik Okyanusu ile Arktik Okyanusu arasındaki etkileşim alanları değişiyor. Bu durum, iklim değişimi başta olmak üzere canlıların hareketlerini ve zorlu coğrafi göçlerini etkiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Başar, bir aylık süreçte örnekleme aşamasını tamamladıklarını ve laboratuvar aşamalarında kirlilikten biyolojik çalışmalara kadar kapsamlı değerlendirmelerin yapılacağını sözlerine ekledi.
KAYNAK: AA