
Mavera Ödülleri: Genç Yeteneklerin Keşfi ve Desteklenmesi
Mavera Ödülleri, her yıl düzenlenen ve genç yeteneklerin edebi eserlerini ödüllendiren önemli bir organizasyondur. 2018 yılında “Kudüs” temasıyla başlayan süreç, her yıl değişen temalar ile devam etmektedir. Bu bağlamda, 2019 yılında “Küresel Barış ve Adalet” başlığı altında Aliya İzzetbegoviç anısına düzenlenmiş, 2020’de “Fıtratın Çağrısı: İnsan Aslına Dön!” ile Nurettin Topçu’ya ithaf edilmiştir. 2021’de “İyilik ‘Ben’de Başlar”, 2022’de “Dünya Yeniden Kurgulanırken: Sözümüz Var!” temaları belirlenmiş, 2023 yılında ise “Öz’ünü Bil, Özgür Ol!” teması ile genç yazarların sesine kulak verilmiştir.
Katılımcı Sayısı ve Başvuru Süreci
Bu yıl, Mavera Ödülleri’ne yurt içi ve yurt dışındaki 184 üniversiteden toplam 1.392 başvuru yapılmıştır. Başvurular arasında 802 şiir, 370 deneme ve 220 hikâye yer almıştır. Her kategoride ilk üçe giren eser sahiplerine dizüstü bilgisayar ve ilk ona girenlere ise Balkan Turu ödülü verilmiştir. Ödül töreninde, toplamda 30 esere ödül takdim edilmiştir. Bu tür organizasyonlar, gençlerin yazma becerilerini geliştirmelerine ve edebi kariyerlerine yön vermelerine olanak tanımaktadır.
Ödül Töreninin Önemi
Ödül töreni, vakıf yönetim kurulu üyesi ve yürütme kurulu başkanı Sedat Ayyıldız tarafından sunulmuştur. Törene, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin gibi pek çok önemli isim katılmıştır. Bu tür etkinlikler, genç yazarların eserlerini sergilemeleri için büyük bir fırsat sunmakta ve toplumsal duyarlılığı artırmaktadır.
Yarışmanın Koordinasyon Süreci
Mavera Ödülleri Koordinatörü Dr. Müjdat Uluçam, yarışmanın yalnızca bir ödül töreni değil, aynı zamanda genç yeteneklerin keşfedilmesi açısından önemli bir platform olduğunu vurgulamıştır. Değerlendirme sürecinde 100 kişilik ön jüri ve 24 kişilik üst jüri görev almıştır. Uluçam, yarışmanın ödüllerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda gençlere uzun vadeli destek sağlamak için yazarlık atölyeleri gibi fırsatlar sunduğunu belirtmiştir.
Ödül Töreninde Yapılan Konuşmalar
Mavera Eğitim ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Koca, etkinliğin yalnızca bir ödül töreni olmadığını, aynı zamanda bir fikrin hasadı olduğunu ifade etmiştir. Yarışmanın temalarının, gençlerin vicdan, adalet, fıtrat gibi temel kavramlar üzerinde düşünmeleri için titizlikle seçildiğini belirtmiştir. Ayrıca, Koca, gençlerin yazma çabalarının desteklenmeye devam edileceğini dile getirmiştir.
Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kara, vicdanın bireysel bir erdem olmaktan çıkıp toplumsal sorumluluğa dönüşmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. Kara, Mavera Vakfı’nın sadece bir kurum değil, iyilikte buluşan gönüllülerin oluşturduğu bir değer platformu olduğunu ifade etmiştir.
Ödül Kazanan Eserler
Ödül töreninde bu yılki kazanan eserler de büyük bir ilgiyle karşılanmıştır. Şiir kategorisinde birincilik ödülünü Mehmet Furkan Şaşmaz “Haykır Vicdanım Haykır” adlı eseri ile kazanmış, ikincilik ödülünü Baha Polat “Kayıp Peçe” ile almış, üçüncülük ödülünü ise Kübranur Yardım “Kanlı Mermer” ile elde etmiştir.
Hikâye kategorisinde ise birincilik ödülünü Hasan Hüseyin Tekin “Zamanın Karayan Sarkacı” ile, ikincilik ödülünü Sinem Türkay “Sınır” adlı eseriyle, üçüncülük ödülünü de Zeynep Çevik “Sesimi Duyan Var mı?” adlı hikâyesiyle kazanmıştır.
Deneme kategorisinde birincilik ödülünü Ahmet Emre Kaymak “Kırılan Camlar Değil, Hayatlar” ile, ikincilik ödülünü Zeynep Kurşun “Yeryüzünün Şifası” ile, üçüncülük ödülünü ise Esmanur Atan “Vicdanın Sessiz Çığlığı” adlı eseriyle almıştır.
Yarışmanın Geleceği
Mavera Ödülleri, yalnızca edebi eserleri teşvik etmekle kalmayıp, gençlerin sosyal ve kültürel duyarlılıklarını artırmayı da hedeflemektedir. Yarışma, edebi alanda bir yükselişin ve toplumsal bir bilinçlenmenin habercisi olarak önemli bir rol oynamaktadır. Gençlerin duyarlılığını diri tutmak ve toplumsal sorumluluk bilinci oluşturmak amacıyla yapılan bu çalışmalara, her yıl katılım artmaktadır.
Sonuç olarak, Mavera Ödülleri, genç yazarların kendilerini ifade etmeleri için büyük bir platform sunmakta ve edebiyat dünyasına yeni sesler kazandırmaktadır. Bu tür organizasyonlar, sadece yarışmalar değil, aynı zamanda birer eğitim ve gelişim fırsatı olarak değerlendirilmektedir. Gençlerin fikirlerini özgürce ifade edebileceği, yazma tutkusunu geliştirebileceği bu tür etkinliklerin artarak devam etmesi, ülkemiz için büyük bir kazanım olacaktır.