TEKNOFEST ve Super Cobra’nın Yeni Kabiliyeti
Adana’da gerçekleştirilen TEKNOFEST, sadece bir organizasyon değil, aynı zamanda savunma sanayisinde önemli bir vizyon dönüşümünü simgeliyor. Bu yılki etkinlikte dikkat çeken en kritik detaylardan biri, Türk Deniz Kuvvetleri envanterinde yer alan AH-1W Super Cobra taarruz helikopterinin üzerine entegre edilen yeni bir kabiliyet oldu. Bu helikoptere, Cirit füzesinin ateşlenebilmesini sağlayan bir pod yerleştirildi.
Kara Kuvvetleri’nden Deniz Kuvvetleri’ne Geçiş
Kozan Selçuk Erkan, savunma ve denizcilik alanında tanınmış bir uzman. Helikopter üzerindeki Cirit poduna dair yorumlarını almak istediğimizde, bu durumun neden bu kadar önemli olduğunu vurguluyor. Öncelikle, Super Cobra taarruz helikopterlerinin geçmişte Kara Kuvvetleri envanterinde bulunduğunu belirtiyor. Bu helikopterlerden 10’unun, Deniz Kuvvetleri’ne devredildiğini ve bu değişimin TCG Anadolu’nun hizmete girmesi ile gerçekleştiğini ekliyor.
Deniz Kuvvetleri, bünyesine kattığı helikopterlerle ilgili bir dizi yenileme ve geliştirme faaliyetinde bulunuyor. Cirit füzesi atılabilmesini sağlayacak podun eklenmesi de bu süreç içinde önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Super Cobra’dan Cirit Füzesi Atılmasının Önemi
Erkan, bu soruya geçmeden önce önemli bir gerçeği vurguluyor. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve Yemen’deki gelişmeler, sahadaki tehdit algısını köklü bir şekilde değiştirmiş durumda. “Bu tehdidin başrolünde, kamikaze insansız deniz araçları ve bunların sürü olarak kullanılması yer alıyor” diyor ve ekliyor: “Eğer karşınızda size karşı gelen tek bir kamikaze İDA varsa, bunu durdurmak nispeten kolay. Ancak son zamanlarda ‘sürü’ olarak adlandırılan çok sayıda saldırı ile karşılaşıyoruz. Bunları durdurabilmek, başlı başına ayrı ve çok büyük bir mesele.”
Deniz kuvvetleri bünyesindeki Super Cobra’lar, genellikle sorunlu deniz bölgelerinde ve kıyılarda devriye geziyor. Bir tehdit algıladıklarında, hızlı ve etkili bir sonuç almak zorundalar. Ancak burada önemli bir nokta daha var: Yeni dönemin anahtar sözcüğü ‘uygun maliyetli’ hamlelerdir. “Hızlı, etkin ve düşük maliyetli bir müdahale yapmanız şart” diyor Erkan.
Cirit füzesi burada devreye giriyor. Son derece etkili ve uygun fiyatlı olması, onu cazip kılan unsurlardan biri. “Güdümlü olması da ayrı bir avantaj. Çünkü düşman hedefe güdümsüz çok sayıda roket atmak, hem işinizi zorlaştıracak hem de tehdidi etkisiz hale getirirken zaman kaybına yol açacaktır. Kaybettiğiniz her saniye, belki de helikopterinizi ciddi bir risk altına sokacak” şeklinde açıklıyor. Cirit ile bu durumu önlemiş oluyorsunuz.
Temren Füzesi Geliyor
Açık kaynaklara göre, donanmanın Super Cobra’lara lazer güdümlü UMTAS tanksavar füzesi entegre edeceği bilgisi mevcut. Kara Kuvvetleri bu füzeye UMTAS derken, Deniz Kuvvetleri ‘Temren’ adıyla anıyor. Erkan’a bu gelişmeyi sorduğumuzda, “Temren de geldikten sonra, donanmanın daha zorlu tehditlere daha uzak mesafeden yanıt verebilme kabiliyeti artacak” diyor. Temren’in, Cirit’ten farklı olarak daha güçlü korumaya sahip hedeflere karşı etkili olabileceğini belirtiyor.
Erkan, Cirit ve Temren gibi projelerin önemini vurguladıktan sonra, asıl meselenin bu helikopterlere yerli silahları entegre edebilme yeteneği olduğunun altını çiziyor. “ATAK helikopterimizde kullandığımız yerli ve milli silahlarımızı Super Cobra’lara da entegre edebileceğiz. Elimizdeki her türlü kara ve deniz saldırı helikopterlerimizde kullanabileceğimiz çok sayıda mühimmat var. Bu da bizi dışa bağımlılıktan kurtarıyor” diyor.
Sonuç olarak, “Kendi ürettiğiniz mühimmatı dışarıdan aldığınız bir platforma entegre etmek gerçekten de zor. Helikopterin bilgisayarına komut verebilmeniz gerekiyor. Cirit ve Temren gibi örnekler, elektronik açıdan savunma sanayisinde ne kadar ilerlediğimizi gösteriyor” şeklinde sözlerini tamamlıyor.
KAYNAK: TRT HABER | SERTAÇ AKSAN