Sırçalıtepe Kazıları ve Neolitik Dönem’in Önemi

Sırçalıtepe Kazıları ve Önemi

Sırçalıtepe Kazıları ve Önemi

Kazı Heyeti Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tarih Öncesi Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semra Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sırçalıtepe höyüğünün Kayırlı köyü sınırlarında bulunan Göllü Dağı volkanik kompleksinin içinde yer aldığını belirtti. 2016 yılında gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında, özellikle obsidiyen işleme alanında önemli buluntular elde edildiğini ifade eden Balcı, bu doğrultuda kazı çalışmalarına başlanmasına karar verildiğini vurguladı. İlk kazı çalışmalarının 2019 yılında başladığını ve kesintisiz bir şekilde devam ettiğini aktardı.

Sırçalıtepe Kazıları ve Neolitik Dönem'in Önemi

– “Henüz Ana Kayaya Ulaşamadık”

Sırçalıtepe Kazıları ve Neolitik Dönem'in Önemi

Balcı, İstanbul Üniversitesi başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında Karadeniz Teknik, Hacettepe ve Mimar Sinan gibi üniversitelerden uzmanların yer aldığını belirtti. Yerleşmenin çanak çömleksiz Neolitik Dönem’e, yani Neolitik Dönemin erken evresine tarihlendiğini ifade eden Balcı, şöyle devam etti: “Obsidiyen işlik alanından ve yerleşme alanından elde edilen radyokarbon analizlerine göre, yerleşme alanındaki tarihler günümüzden önce 9 bin 600-9 bin 300 yılları arasına karşılık geliyor. İşlik alanından gelen tarihlendirmeler ise günümüzden önce 9 bin 300 ile 9 bin 50 yılları arasındaki bir döneme işaret ediyor. Böylece höyük üzerinde en az 550 yıllık çanak çömleksiz Neolitik Dönem’e tarihlendirilen veriler olduğu kesinleşmiştir. Şu an için ana kayaya ulaşabilmiş değiliz. Ancak kazı çalışmalarımız devam ettikçe daha eski tarihlere ait verilerin de elde edileceğini düşünüyoruz.”

Sırçalıtepe’nin konumunun obsidiyen kaynaklarına yakınlığı nedeniyle büyük bir önem taşıdığını belirten Balcı, bu özellik sayesinde höyüğün obsidiyen işliği ve yerleşim ilişkilerine dair veri sunabilecek tek yerleşim alanı olduğunu vurguladı.

– “Sırçalıtepe’de Yaşayanlar, Obsidiyeni Farklı Alanlarda Kullanmış”

Balcı, Sırçalıtepe höyüğünün Niğde’nin en eski yerleşik hayatını gösteren verileri barındırması açısından dikkat çektiğini dile getirerek, “Höyükte bulunan obsidiyen aletler, burada yaşayan insanların gündelik aktivitelerinde ne amaçla kullanıldığını gözler önüne seriyor. Ok uçları, avcılık faaliyetlerinde kullanıldığını gösteren alet gruplarını içeriyor. Kesici aletler, tarım faaliyetlerinde, özellikle hasat zamanında kullanılmış olabilir. Kazıyıcılar ise deri ve ahşap işleme süreçlerinde kullanıldığı değerlendirilen aletlerdir. Delici aletler, yine deri ve ahşap gibi materyalleri delme işlerinde kullanılan aletler olarak tanımlanabilir. Sonuç olarak, Sırçalıtepe’de yaşayanların günlük yaşamlarına dair birçok ipucu, obsidiyen aletler üzerinden elde edilmektedir. Burada yaşayanlar, obsidiyeni günlük hayatlarının birçok alanında etkin bir şekilde kullanmışlardır.” şeklinde konuştu.

Balcı, höyükte bulunan çeşitli aletlerin yanı sıra sembolik eşyaların yapımında perlit gibi diğer volkanik kayaçların ve hayvan kemiklerinin de kullanıldığını ifade etti. Hayvanların kemiklerinden üretilen “biz” (sivri uçlu bir alet) ve iğnelerin, sepet yapımı ve çeşitli delme işlerinde kullanıldığını belirtti. Bölgenin yaşamaya son derece elverişli olduğunu ve hayvan çeşitliliğinin fazla olduğunu dile getiren Balcı, uzmanlar tarafından yapılan incelemede, bölgeden en çok koyun ve keçi kemikleri, ardından sığır, daha sonra ise geyik, tavşan, tilki, kuş ve küçük kemirgenlere ait kemiklerin bulunduğunu bildirdi.

Sırçalıtepe Kazıları ve Neolitik Dönem'in Önemi

Balcı, mimari kalıntıların bulunduğu alanda, kerpiç duvarlı veya taş ve kerpiçin bir arada kullanıldığı dörtgen planlı yapılar ortaya çıkardıklarını belirtti. Bu yapıların içerisinde fırın ya da ocak olarak adlandırılan pişirme alanlarının da yer aldığını ifade etti.

KAYNAK: AA

Sırçalıtepe Kazıları ve Neolitik Dönem'in Önemi