Pompeii’nin Korkunç Yok Oluşu: Yeni Buluntular ve Keşifler
Antik Roma’nın göz alıcı şehri Pompeii, 79 yılında meydana gelen korkunç bir felaketle, tarihin en trajik hikayelerinden birine ev sahipliği yapıyor. 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv Yanardağı’nın patlamasıyla şehir, alevler ve volkanik küllerle kaplanmıştı. Bu felaketin ardından, Pompeii’nin yok oluşuna dair yeni kanıtlar gün yüzüne çıkmaya başladı. Küllerin altında iyi bir şekilde korunmuş kalıntılar, şehrin 16. yüzyılda yeniden keşfedilmesiyle birlikte gün ışığına çıktı.
Antik Romalı yazar Genç Pliny, yanardağ patlaması sırasında şehirde bir depremin meydana geldiğini yazılarında aktarmıştı. Ancak, bugüne kadar böyle bir depreme dair somut bir kanıt bulunmamıştı. Frontiers in Earth Science dergisinde yayımlanan yeni bir makalede, yanardağın tetiklediği depremin, Pompeii’nin yıkımında belirleyici bir rol oynadığı tespit edildi.
Araştırmalar, özellikle İffetli Aşıklar İnsula’sına odaklanarak, birkaç yapının deprem sonucunda çöktüğünü ortaya koydu. Örneğin, duvar kalıntılarının altındaki taş birikintisi, yapıların patlamanın ilk aşamasında yıkılmadığını gösteriyordu. Bilim insanları, buradaki hasarı depremin tarihi binalar üzerindeki etkisi ile karşılaştırarak önemli bulgulara ulaştı.
BULUNAN İSKELET İNCELENDİ
Bölgeden çıkarılan 50’li yaşlarda iki erkek iskeleti, araştırmacılar tarafından detaylı bir şekilde incelendi. Kemiklerdeki kırık ve çatlaklar, günümüzdeki depremlerde gözlemlenen hasarlarla benzerlikler taşıyordu. Ayrıca, kalıntıların volkanik küllerin altında değil, üstünde bulunması, ölümlerinin yanardağ patlamasından kaynaklanmadığını gösteriyordu. İskeletlerden birinin yanında bulunan tahta bir cisim, bu kişinin kendisini korumaya çalıştığını düşündürüyor.
Çalışmanın ortak yazarı Mauro Di Vito, İffetli Aşıklar İnsula’sındaki bulgular hakkında şu ifadeleri kullanıyor: “Pompeii’ye adanmış volkanoloji literatüründe anlatılan volkanik olayların etkileriyle uyuşmayan tuhaf özellikler bulduk. Bunların farklı bir açıklaması olmalıydı.”
Vezüv Yanardağı’nın öğle saatlerinde patladığı ve 18 saat boyunca Pompeii’nin üzerine küçük taşlar ve küller yağdırdığı biliniyor. Yeni araştırma, bu felaketten kurtulmayı başaran kişilerin, patlamanın tetiklediği depremde hayatlarını kaybettiklerini gösteriyor. Bilim insanları, şehrin sokaklarından akan kül ve molozların, Pompeii’nin sonunu getiren etmenlerden biri olduğunu düşünüyor.
SİSMİK HAREKETLİLİK KANITLANDI
Makalede yer alan bir diğer yazar olan Domenico Sparice, bulguların heyecan verici olduğunu belirtiyor: “Patlama süresince yaşanan sismik hareketliliğin, Pompeii’nin yıkımında önemli bir rol oynadığını ve bu durumun, kaçınılmaz bir ölümle yüzleşen Pompeii halkının kararlarını etkilediğini kanıtladık.”
Bilim insanları, şehrin diğer bölgelerinde ve farklı antik kentlerde de araştırmalar yapmayı planlıyor. Araştırmacılar, Oplontis, Stabiae ve Herkulaneum gibi Antik Roma kentlerinin de bu depremlerden etkilendiğini tahmin ediyor.
KAYNAK: INDEPENDENT