Marmara Gölü’nde Bilimsel Araştırma
Gölmarmara Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesinden Doç. Dr. Cem Polat Çetinkaya ve 26 bilim insanının Marmara Gölü ve bu gölü besleyen Gördes Barajı’nda yürüttüğü araştırmalar hakkında bir açıklama yaptı. Bu bilimsel çalışma, farklı disiplinlerden gelen uzmanların katılımıyla, su kaynaklarının daha verimli kullanılması, sürdürülebilir tarım uygulamaları, doğal yaşamın korunması ve doğa tabanlı tarım yöntemlerinin geliştirilmesi gibi önemli konularda derinlemesine bir rapor hazırlamayı hedefliyor. Hazırlanan rapor, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne sunulacak.
Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, gölün eski canlılık günlerine döndürülmesinin mümkün olduğunu vurguladı. Bilim insanlarının alternatif çözüm yolları üzerinde çalışacağını belirten Aykan, gölün su tutabilmesi için çeşitli kaynakların değerlendirilebileceğini ifade etti. Bu bağlamda, Gördes Barajı üzerindeki hidroelektrik santral, Ahmetli regülatörü, göl çevresindeki su kaynakları ve Bozdağ’daki kaynaklar gibi unsurların dikkate alınabileceğini aktardı.
Aykan, “Bir zamanlar göçmen kuşların uğrak yeri olan ve yöre halkının geçim kaynaklarından biri olan gölümüz için birden fazla çözüm yolu mevcut. Bizler, yerel yöneticiler olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki, Türkiye’nin ilk iklim davasına konu olan bölge ekosistemi için hayati öneme sahip gölümüz tekrar hayat bulsun.” şeklinde konuştu.
Gölün Kuruma Süreci ve Etkileri
Gölmarmara Ziraat Odası Başkanı Erdal Ziyan, Marmara Gölü’nün kurumasının sadece doğal yaşam üzerinde değil, aynı zamanda çevredeki tarım arazileri ile geçimini balıkçılıkla sağlayan aileler üzerinde de ciddi olumsuz etkiler yarattığına dikkat çekti. Bu durum, bölge halkının geçim kaynaklarını tehdit ediyor.
KURUMA SÜRECİ
Salihli ve Gölmarmara ilçelerinde alüvyonal set gölüyken, 1945 yılında Devlet Su İşleri tarafından setlerle rezervuara dönüştürülen Marmara Gölü, dolu olduğu dönemlerde yılda ortalama 150 milyon metreküp suyu Gediz Ovası’na aktarabiliyordu. Ancak, kuraklık ve kaçak sulama gibi etkenler nedeniyle su seviyesi her geçen yıl azalma göstermiştir. Göl, 2017 yılında “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” olarak ilan edilmiştir. 2021 yılı itibarıyla ise tamamen kuruyan göl alanında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından tarımsal faaliyetlere başlanmıştır.
KAYNAK: AA
