Gerçek Hayattaki Bir Vampirin Son Anları: Zosia’nın Hikayesi
Tam da ürkütücü mevsimin başlangıcında, arkeologlar “gerçek hayattaki bir vampirin” son anlarına dair tüyler ürpertici yeni bilgiler ortaya çıkardı. 350 yıl kadar önce yaşamış olan seçkin bir kadın “vampir”, ilk kez iki yıl önce Polonya’nın Pień kentindeki bir Ortaçağ mezarlığında keşfedildi. Araştırmacılar, bu kadına Zosia ismini verdi. Zosia’nın, 18 yaşında hayatını kaybetmiş bir genç kız olduğu düşünülüyor ve araştırmalar, onun nasıl görünmüş olabileceğine dair yeni çizimler oluşturdu. Bu çizimlerde, Zosia’nın açık tenli, mavi gözlü, kısa saçlı ve tek bir çıkıntılı kesici dişle tasvir edildiği görülüyor.
BOYNUNA BİR ASMA KİLİT TAKILARAK GÖMÜLMÜŞ
Çalışmalarını yöneten Profesör Dariusz Polinski, Zosia’nın mezarını açanların, onun mezardan çıkmasından korktuğuna dair bazı varsayımlarda bulundu. “Kadını gömenlerin bir nedenden ötürü onun mezardan çıkmasından korktukları varsayılabilir. Belki de onun bir vampir olduğundan endişe duyuyorlardı,” dedi. Uzmanlar, Zosia’nın cesedine takılan orak ve asma kilidin, köylülerin “vampirin” mezardan çıkabileceği korkusuyla uygulanan bir tür “çifte koruma” olduğunu düşünüyor. Orak, Zosia’nın mezarından çıkmaya kalkışması durumunda başının kesilmesini sağlayacak şekilde yerleştirilmişti. Polinski, “Orak düz bir şekilde yerleştirilmemiş, ancak merhum kalkmaya çalışsaydı büyük olasılıkla başı kesilecek veya yaralanacak şekilde boynuna yerleştirilmişti,” ifadelerini kullandı.
Polinski ve araştırma ekibi, Zosia’nın kafatasının dijital taramasını gerçekleştirdi ve 3D yazıcı kullanarak bir kopyasını oluşturdu. Yüz tanıma uzmanı Oscar Nilsson, Zosia’nın yüzündeki yeni “kasları” şekillendirmek için kil ve yeni bir deri elde etmek amacıyla silikon kullandı.
GÖMMEDEN ÖNCE VAMPİR OLMASINDAN KORKMUŞLAR
New Mexico Üniversitesi’nden tıbbi araştırmacı Dr. Heather Edgar, Zosia’nın kemik taramalarında göğüs kemiğinde bir anormallik tespit etti. Edgar, bu anormalliğin, Zosia’nın kurban edilip gömülmeden önce vampir olmasından korkulmasının bir nedeni olabileceğini ve bunun, “bu kişiyi olumsuz bir şekilde işaretleyen” fiziksel bir deformasyon olabileceğini belirtti. Zosia’nın öldüğü dönemde İsveç-Polonya savaşları devam ediyordu, bu nedenle araştırmacılar Zosia’nın İsveçli olmasının ve o dönemde “istenmeyen bir yabancı” olarak görülmesinin olası olduğunu düşünüyor. Mezarlık alanında bulunan 100 mezardan yaklaşık 30’unda zapt edildiğine dair izler bulundu ve bu da bölgenin “Vampirler Tarlası” olarak anılmasına yol açtı. Polinski, mezarlığın özellikle “toplumdan dışlanan” bireyler için tasarlandığını ifade etti; ancak tüm mezarların işaretsiz bırakıldığı ve cesetlerle ilgili yazılı bir kaydın bulunmadığı belirtildi.
AVRUPALILAR 11. YÜZYILDAN İTİBAREN VAMPİRLERDEN KORKMAYA BAŞLADI
Smithsonian dergisine göre, Doğu Avrupalılar ilk kez 11. yüzyılda vampirlerden korkmaya başladılar ve “ölen bazı insanların yaşayanları dehşete düşüren kan emici canavarlar olarak mezardan çıktıklarına” inandılar. 17. yüzyıla gelindiğinde, Science Alert’in bildirdiğine göre, “vampir salgınına tepki olarak Polonya’da alışılmadık gömme uygulamaları yaygınlaştı.”
KAYNAK: HABER7