Dünya Sağlık Örgütü’nden Önemli Açıklamalar
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, M çiçeği (mpox) ile mücadelede kitlesel aşılama yerine virüsün yayıldığı bölgelerde “hedefli aşılama” yönteminin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Harris, M çiçeğinin yayılmasını durdurmanın Kovid-19’a göre daha kolay olduğunu belirterek, “İnsanların Kovid-19 gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek endişelenmelerine gerek yok.” şeklinde konuştu. Harris, geçtiğimiz hafta DSÖ’nün M çiçeği virüsünün yayılmasını “uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu” olarak ilan etmesinin ardından, konuyla ilgili Anadolu Ajansı (AA) muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Virüsün hızla yayılmasının dünya gündeminde önemli bir yer edindiğini ifade eden Harris, M çiçeği virüsünün “Klad 1 ve Klad 2” olmak üzere iki ana genetik türü bulunduğunu açıkladı.
Çocuklar Arasında Yüksek Ölüm Oranı
Harris, geçen yıl ortaya çıkan virüsün yeni türü “Klad 1b” ile ilgili endişelerini dile getirirken, “Bu tür, hızlı bulaşma kapasitesine sahip ve özellikle çocuklar arasında oldukça yüksek bir ölüm oranına yol açıyor. Hızlı yayılması, en büyük endişemiz.” dedi. 2023 yılının başından itibaren, M çiçeği vakalarının bu yıl görülenlerin çok üzerinde tespit edildiğini belirten Harris, bu virüsün diğer ülkelere de sıçradığını ifade etti. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde artan M çiçeği vakalarının, daha önce hiç vaka bildirmemiş olan Burundi, Ruanda, Uganda ve Kenya gibi ülkelere sıçraması dikkat çekici.
M çiçeği virüsünün yeni türü olan Klad 1b’nin neden olduğu hastalıkla ilgili ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu bildiren Harris, “Bu oran yaklaşık yüzde 3, ancak küçük çocuklar gibi savunmasız gruplarda bu oran daha da yüksek.” uyarısında bulundu. Çatışma nedeniyle yerinden edilmiş bireylerin, yetersiz beslenme ve zayıf bağışıklık sistemleri nedeniyle virüsü kapma riskinin daha fazla olduğunu belirtti. Harris, çiçek hastalığı ve HIV enfeksiyonu geçiren bireylerin M çiçeği virüsünü daha ağır geçirebileceğine dikkat çekerek, bu kişilerin ölüm riskinin de arttığını söyledi.
M çiçeği virüsüne karşı özel bir tedavi bulunmadığını belirten Harris, virüsü yok edebilecek bir antiviral ilacın mevcut olmadığını, fakat semptomatik tedavinin etkili olduğunu ifade etti. Harris, hastalığa yakalananların ciltlerinde döküntüler oluştuğuna ve başka enfeksiyon kapmamalarını önlemek için tedaviye ihtiyaç duyduklarına dikkat çekti.
Ateş ve İlaç İhtiyacı
M çiçeği virüsü bulaşanların genellikle ateşinin yükseleceğini hatırlatan Harris, ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyacaklarını belirtti. Hastaların tıbbi tedavi almalarının ve bu süreçte kendilerini izole edebilmelerinin önemini vurguladı.
Kapanmaya Gerek Yok
Harris, çiçek hastalığı için geliştirilen aşıların M çiçeğine karşı etkili olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: “M çiçeği virüsüne sahip olduğu bilinen biriyle temas edenler, bu temastan sonraki 4 gün içinde aşı olmalıdır. Ayrıca, salgının olduğu bölgedeki sağlık çalışanları da aşılanmalıdır. Kitlesel aşılama önerilmiyor; bu çok önemli. Virüsün yayıldığı yerlerde hedefli aşılama yapılması gerekiyor.” Şu anda, aşıların tedarik edilmesi ve salgının olduğu bölgelere ulaştırılması konusunda zorluklar yaşandığını ifade eden Harris, Kuzey Avrupa, ABD ve Japonya’nın iyi kaynaklara sahip olduğunu ekledi.
Harris, “Bu aktif bir virüs. Kimin hasta olduğunu bildiğiniz, iyi bir temas takibi ve izolasyon önlemleri uyguladığınız sürece virüsü durdurmak oldukça kolay. Yani, salgın nedeniyle bir kapanmaya gerek yok. İhtiyaç olan şey, kimin hasta olduğunu tam olarak bilmeniz için iyi bir gözetim.” diyerek bilgi akışının önemine vurgu yaptı.
Toplumların bu hastalıkla mücadeleye katılımının kritik olduğunu belirten Harris, aşılamanın yanı sıra “basit halk sağlığı önlemleri”ne dikkat çekti. Hasta ve temaslıların takip edilmesi durumunda virüsün yavaş yavaş yok edilebileceğini ifade etti.
Pandemiye Dönüşmemeli
M çiçeği ile ilgili insanların “yeni bir Kovid-19 süreci başlayabilir mi?” şeklindeki endişelerine yanıt veren Harris, “İnsanların Kovid-19 gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek endişelenmelerine gerek yok. Bu virüs çok farklı, yayılma şekli de farklı. Kovid-19 hava yoluyla bulaşırken, M çiçeği esasen yakın fiziksel temas yoluyla yayılıyor. Bu nedenle fiziksel temasla ilgili önlemleri almak, hava yoluyla yayılan bir virüsü durdurmaktan daha kolay.” dedi. Harris, M çiçeği virüsünün yayılmasının ve bir pandemiye dönüşmesinin istenmediğini, bunun sağlık sistemleri üzerinde ciddi baskı oluşturabileceğini de belirtti.
Pakistan ve İsveç’in M çiçeği vakalarını bildirdiğini söyleyen Harris, bu ülkelerin vakaları hızlı bir şekilde tespit edip bildirmelerinin önemine işaret etti. Ayrıca, ülkelerin M çiçeği virüsüyle ilgili durumu rapor ederken “şeffaf olmalarının” mücadelede önemli katkı sağlayacağına dikkat çekti.
M Çiçeği Virüsü Nedir?
DSÖ’ye göre, M çiçeği virüsü, Poxviridae ailesine ve Orthopoxvirus cinsine ait olan “maymun çiçeği” virüsünün neden olduğu viral bir hastalıktır. Bu hastalığın yaygın belirtileri arasında yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrıları, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklar yer almaktadır.
Aşı Faaliyetleri
Çeşitli ülkelerin sağlık kurumlarından elde edilen bilgilere göre, çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların M çiçeği virüsüne karşı da etkin koruma sağladığı belirtilmektedir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, JYNNEOS aşısının M çiçeği riskini azaltmada etkili olduğunu açıklamaktadır. En etkili yöntem olarak 28 gün arayla iki doz uygulama önerilmektedir. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun internet sitesinde, “MVA-BN” veya “Modifiye Aşı Ankara-Bavarian Nordic” aşısının AB ve İngiltere’de onaylı tek M çiçeği aşısı olduğu ifade edilmektedir. Bu aşının ABD ve İsviçre’de JYNNEOS, Kanada’da ise IMVAMUNE ismiyle pazarlandığı belirtilmektedir. Aşı, 18 yaş ve üzeri kişiler için kullanılabilmektedir. Avustralya Sağlık Bakanlığı, M çiçeğine karşı JYNNEOS ve ACAM2000 aşılarının kullanılabileceğini bildirmektedir. ACAM2000’in 12 aylıktan küçük bebekler için kullanımının uygun olmadığı aktarılmaktadır. DSÖ, 9 Ağustos’ta aşı üreticilerine yaptığı çağrıda acil kullanım listesine yönelik sürecin başlatıldığını duyurdu. Ayrıca, iki aşı için Acil Kullanım Listesi değerlendirmesi yapıldığını da bildirmiştir.