Atlas 1948 Sineması’nda Ödül Töreni
Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirilen ödül töreninde, AA muhabirine açıklamalarda bulunan festival jürisinin başkanı ve ünlü yönetmen Semih Kaplanoğlu, üniversite hayatına 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından başladığını belirtti. Kaplanoğlu, o dönemde film çekmenin oldukça zor olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin o yıllarda yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Şunları söyledi:
“Üniversitelerde baskı had safhadaydı ve biz de sinema okulunda öğrenciydik. Film çekmek için negatif filme ihtiyacımız vardı. Ancak malzemeye ulaşmak neredeyse imkansızdı. Bir gün hocamız rahmetli Oktay Kutlu derse geldi. Beş tane sekiz milimetrelik kamera getirdi ve bize verdi. ‘Üçer dakikalık hikayeler hazırlayın ve çekin!’ dedi. Arkadaşlarımızla birlikte senaryolar hazırladık; her aşamasında fazlasıyla özen gösterdik ve filmlerimizi çektik. Ertesi gün okula gittiğimizde, hocaya kameralarımızı teslim ettik. Hoca, kameraları açtığında içlerinin tamamen boş olduğunu gördük. O an son derece şaşkın ve üzgün haldeydik. Ancak hocamız, ‘İşte hayatınızda unutamayacağınız filminizi çektiniz.’ diyerek bize çok önemli bir ders verdi. Bu açıdan kısa film benim hayatımda çok önemli bir anlama sahiptir.”
Kaplanoğlu, film çekmenin yalnızca teknik bir süreç olmadığının altını çizerek, bir film yaratmanın öncelikle güzel ve anlamlı bir fikrin varlığına bağlı olduğunu vurguladı. Festivalin kendisi için büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Kaplanoğlu, “İzlediğim filmler arasında özellikle belgesel bölümünde çok güzel işler gördüm. Bunun yanı sıra, dramatik yönü kuvvetli olan filmler de vardı. Dolayısıyla festival, hem umut verici hem de önemli bir işlev üstleniyor. Bu etkinliği sadece kısa filmlerin yarıştığı bir platform olarak değil, aynı zamanda atölyelerden panellere kadar kapsamlı bir organizasyon olarak görüyorum. Festivalin, Filistin’de yaşanan olayları unutmaması da önemli bir detay. İnşallah en kısa zamanda oradaki zulüm son bulur.” dedi.
FESTİVAL AHMET ULUÇAY’A ADANDI
Açılış töreninde konuşan Festival Başkanı Aşkın Özcan, organizasyonlarıyla ilgili heyecanlı ve gururlu olduklarını ifade ederek, “Festivalimizle büyük bir özveriyle ve ilk günkü heyecanla yola devam ediyoruz. Mottomuz ‘Başka Bi’ Festival’ idi ve bunu sizlerden aldığımız teveccühle birlikte yerine getirdiğimizi düşünüyorum.” şeklinde konuştu. Festivalin sanat direktörü Abdülhamit Güler, tasarımlardan etkinliklere kadar festivalin en önemli unsurunun ‘samimiyet’ olduğunu vurguladı.
Güler, festivalin arkasında çok kıymetli genç arkadaşlarının emeği olduğunu belirterek, “Onlara gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Çünkü bu festival, onların sayesindedir. Bu seneki festivali, rahmetli Ahmet Uluçay’a adadık. Kendisi için bir belgesel hazırladık. Onu bir kez daha minnetle anıyoruz. Bunun yanı sıra, Filistin’de başlayan ve Lübnan’a sıçrayan bir zulüm var. Festivalde bunu da unutmadığımızı göstermeye çalıştık.” değerlendirmesini yaptı.
Oyuncu Gülsen Tuncer ise törende yaptığı konuşmada, dünyanın karanlık ve zor zamanlardan geçtiğine dikkat çekerek, “Biz biliyoruz ki her gecenin bir sabahı vardır. Ortadoğu’daki bu karanlık ve zulüm bir gün bitecek ve sabah olacak. Bununla birlikte, her kötü durumun iyi bir tarafı da oluyor. Bu yaşananlarla birlikte kötülerin kimler olduğunu artık herkes görmüş oldu. Festival ekibine de bu güzel organizasyonu düzenledikleri için çok teşekkür ediyorum. Yolunuz açık olsun.” ifadelerini kullandı.
ÖDÜLLER VERİLDİ
Festivalde, “Çamaşır İpi” filmiyle Hüseyin Urçuk “En İyi Deneysel”, “Kaçınılmaz” ile Alper Ceviz “En İyi Animasyon”, “İyi Ölüm” ile Hasan Ete “En İyi Belgesel” ve “Eksi Bir” ile Ömer Ferhat Özmen “En İyi Kurmaca” ödülünü aldı. Ayrıca, “Lise” kategorisinde Demir Demirbağ’ın “Eve Dönüş” filmi birinciliğe değer görüldü. “Ahmet Uluçay Anısına Genç Öncüler Özel Ödülü” ise “Derlemek, Dolaşmak” adlı filmle Dilsu Atalay’a takdim edildi. Törende toplamda 175 bin Türk lirası değerinde nakdi ve yapım destek ödülü verildi.
Festival kapsamında ayrıca “Yapım Desteği” kategorisinde “Pizza Kulesi” projesiyle Talha Yasin Yaman, “Herkesin Unuttuğu Hikaye” filmiyle Tahir Altuntaş, “Sığınak” filmiyle ise Seher Alhoz ödül kazandı. Unity Production tarafından verilen “Post Prodüksiyon Hizmet Ödülü” ise “Portakal Kokusu” filmiyle Esra Sevinç’e verildi. Bunun yanı sıra festivalde gösterim hakkı kazanan filmlere de gösterim ücreti ödenecek.
Yönetmen Seyid Çolak, yapımcı Halil Kardeş, yönetmen Engin Ayça, yapımcı Fuat Ceylan, Ahmet Uluçay’ın oğlu oyuncu İdris Uluçay, akademisyen Burhanettin Can ve yazar Cevat Özkaya’nın yanı sıra sinemaseverlerin katıldığı törende, Abdülhamit Güler tarafından çekilen “Bir Filistin Hep Var Olacak” animasyon filminin de gösterimi yapıldı. Program, festival ekibi, jüri, kazanan filmlerin yönetmenleri ve katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
KAYNAK: AA
Be the first to comment