Anadolu’da Tarih Yeniden Yazılıyor: Yozgat’ta İrlandalı ve İskoçların İzleri Aranıyor

Efes Antik Kenti: Tarihin Derinliklerine İnmek

İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan Efes Antik Kenti, 1860’lı yıllardan beri süregelen kazılarla tarihi sırlarını yavaş yavaş gün yüzüne çıkarıyor. Bu muazzam antik şehir, hâlâ keşfedilmeyi bekleyen birçok gizemi barındırıyor. Kazılarda ortaya çıkan veriler, şehrin tarihini 7 bin yıl geriye, yakınındaki höyüklerin tarihi ise 8 bin 200 yıl geriye götürmeyi başardı. Efes’ten elde edilen bilgiler, Antik Çağ tarihinin yeniden yazılmasına olanak tanıyor.

Taş Tepeler: İnsanlığın Sırrı

Şanlıurfa’da bulunan ve topluca Taş Tepeler olarak bilinen alan, bölgedeki kazılarla tarihin yeniden şekillenmesini bekliyor. Bu alanda süren çalışmalar, insanlık tarihinin kökenlerine dair çok önemli veriler sunacak. Dinler, tarım, kentleşme, sanat ve siyasi yapılarla ilgili yeni bilgilere ulaşılması hedefleniyor. Özellikle Karahantepe’de bulunan hayvan heykelleri ve 2,3 metrelik insan heykeli, bu bölgenin önemini artırıyor.

Göbeklitepe: Tarihin Sıfır Noktası

Şanlıurfa’da “tarihin sıfır noktası” olarak nitelenen Göbeklitepe, 12 bin yıllık arkeolojik kalıntılarıyla dikkat çekiyor. Bu alan, insanlığın yerleşik hayata geçişi hakkındaki teorilerin yeniden gözden geçirilmesine sebep oldu. Ancak, tarihi değiştirecek arkeolojik alanlar sadece Göbeklitepe ile sınırlı değil; Türkiye’nin dört bir yanında benzer buluntular ortaya çıkmaya devam ediyor.

Boncuklu Tarla: Neolitik Çağ’a Işık Tutan Alan

Mardin’in Dargeçit ilçesinde yer alan ve Boncuklu Tarla olarak bilinen bölge, Neolitik Çağ’a ait kalıntılarıyla büyük ilgi topluyor. 2012 yılında kazılmaya başlanan bu alanda, henüz yarısı bile kazılmamış olmasına rağmen, özellikle buğday ve arpa tarımına dair önemli bulgular elde edildi. Boncuklu Tarla kazıları ile Göbeklitepe’den bir bin yıl öncesine ait verilere ulaşılması bekleniyor.

Çorum’da Bilinmeyen Bir Dil Keşfedildi

Çorum’un Boğazköy Hattuşa bölgesinde gerçekleştirilen kazılarda, daha önce varlığı bilinmeyen bir gölet (baraj) ve Kalaşmaca diline ait arkeolojik verilere ulaşılmıştır. Bu alanda yapılacak yeni keşifler, sadece turizm açısından değil, aynı zamanda tarihi bilgi birikimimiz açısından da büyük önem taşıyor. Hattuşa kazıları, bölgenin tarihine dair yeni kapılar açmaya devam ediyor.

Tavium Antik Kenti: Batı’nın Gözü

Yozgat’ta bulunan Tavium Antik Kenti, 2000 yılından beri süren kazılarla büyük bir tarihi mirası gün yüzüne çıkarıyor. 6 bin yıllık geçmişe sahip olan Tavium, Roma, Hitit, Galat ve Frig medeniyetlerine dair önemli buluntulara ev sahipliği yapmaktadır. Bu antik kentte ayrıca Tunç Çağı’na ait eserler de bulunuyor. Araştırmalar, Alman, İrlandalı ve İskoçların atalarının da bu bölgede yaşadığına dair tezleri destekliyor.

Mardin Midyat: En Eski İncil’in İzinde

Mardin’in Midyat ilçesinde tesadüfen bulunan yeraltı şehri, içindeki ibadethaneler, tahıl depoları ve su kuyuları ile dikkat çekiyor. Henüz %10’dan daha azı kazılabilen bu yeraltı şehri, özellikle erken dönem Hıristiyanlık ile ilgili önemli veriler sağlayabilir. Ayrıca, İznik Konsülü (M.S. 325) öncesine ait İncil örneklerinin keşfedilme ihtimali de bu kazıyı daha da değerli kılıyor.

Gordion: Gizemli Geçmişin Peşinde

Frig Kralığı’nın başkenti Gordion‘daki kazı çalışmaları, Ankara’nın Polatlı ilçesinde devam ediyor. Kral Midas tümülüsü ve mozaikler gibi önemli buluntuların yanı sıra, 2022 yılında ilk kez ‘Gordion’ isminin geçtiği bir yazıt keşfedildi. Gordion, dünya üzerindeki en uzun süreli yerleşim yerlerinden biri olup, 4 bin 500 yıllık bir tarihi gün yüzüne çıkarmak için çalışmalar sürüyor. Burada bulunan dünyanın en eski ahşap binaları ve taş mozaik örnekleri, bu bölgenin arkeolojik önemini artırıyor.

Bu kazılar ve bulunan eserler, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın tarihine ışık tutma potansiyeline sahip. Her bir keşif, geçmişe dair yeni bilgiler sunarak insanlık tarihinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunuyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın