Hyperloop: Geleceğin Ulaşım Sistemi ile Tanışın
Basınçsız tüpler içinde manyetik alanlar sayesinde hızla hareket eden kapsüllerle oluşturulan yeni bir toplu taşıma biçimi olan Hyperloop, bu alandaki gelişmeleri takip edenler için heyecan verici bir yenilik sunuyor. Pazartesi günü, bu teknolojiyi geliştiren bir şirket, Kuzey Hollanda’daki test tesislerinde önemli bir aşama kaydedildiğini duyurdu. Elon Musk’ın bir zamanlar tanıttığı yüksek hızlı ulaşım sistemi için yapılan testlerde, bir araç havaya kaldırılarak bir tüpten geçirildi.
Hyperloop şirketinin teknoloji ve mühendislik direktörü Marinus van der Meijs, pazartesi günkü resmi açıklamasında, “Bugün, ilk başarılı testle aracı havaya kaldırmayı başardık. Ayrıca, güdüm ve tahrik sistemlerini de çalıştırmayı başardık,” ifadelerini kullandı.
Geleceğin Ulaşım Yöntemi Nasıl Çalışacak?
Avrupa Hyperloop Merkezi’nin 420 metrelik (460 yarda) tüpü, çoğunlukla 2½ metre (sekiz fitten fazla) çapında 34 ayrı bölümden oluşmaktadır. Tüplerin içindeki havanın bir vakum pompası ile emilmesi, iç basıncın azaltılmasını ve bu sayede sürtünmenin minimuma indirilmesini sağlar. Sonuç olarak, kapsüllerin yüksek hızlarda seyahat etmesi mümkün hale gelir. Hyperloop geliştiricileri, bu kapsüllerin tüplerde saatte 700 km (435 mil) hıza ulaşmasını hedefliyor.
Destekçileri, bu sistemin kısa mesafeli uçuşlardan, yüksek hızlı demiryollarından ve yük taşımacılığından çok daha verimli olduğunu, ancak bunun için altyapıya önemli yatırımlar yapılması gerektiğini savunuyor. Test merkezinin sunduğu sınırlı alan içinde, şimdiye kadar hızlar mütevazı düzeyde kalmış durumda. Van der Meijs, kapsülün tüpe yerleştirilmesinin ardından, “onu bir metroya benzer bir ivmeyle, borunun içinde yaklaşık 100 metre (300 fitten fazla) 30 km/s (18 mil/saat) azami hıza kadar fırlattık,” şeklinde ekledi.
Dikkatli Bir Yönetim Gerektiren Dönüm Noktası
Hardt Hyperloop’un ticari direktörü Roel van de Pas, “Şu anda yaptığımız en zor şey, tüm bu işlevleri birlikte test etmek. Levitasyon, itme, rehberlik gibi tüm bu işlevleri artık bir orkestra gibi yürütebiliyoruz ve bunların birlikte çalışmasını sağlıyoruz,” dedi. Elon Musk, bu fikri ilk olarak on yıldan fazla bir süre önce ortaya atmış ve Los Angeles ile San Francisco arasındaki yaklaşık 400 mil (645 kilometre) mesafeyi 30 dakikada yolcularla birlikte kat edebileceğini öne sürmüştü. O zamandan beri, dünyanın dört bir yanındaki ekipler bu fikri gerçeğe dönüştürmek için çalışıyor.
2030 Yılında İlk Yolcu Taşımacılığı Gerçekleşecek
Van de Pas, “Hyperloop’u bir mobilite sistemi olarak sunmak için teknoloji, politika ve kamu-özel sektör iş birliği gerektiren çok karmaşık bir bulmacamız var ve en çok ihtiyaç duyulan şey bu,” diyerek projenin zorluklarına dikkat çekti. “Hardt’ta 2030 yılına kadar yolcu operasyonlarına hazır olmayı hedefliyoruz.” Ancak bazı analistler bu projenin uygulanabilirliğine dair şüphelerini dile getiriyor. Mart ayında açılan hiper döngü test tesisi ile ilgili olarak, Rutgers Üniversitesi Bloustein Planlama ve Kamu Politikası Okulu’ndan Robert Noland, gerekli altyapıyı inşa etmenin son derece maliyetli olabileceğini belirterek, bunu “politika yapıcıların parlak bir nesneyi kovalamasının bir başka örneği” olarak nitelendirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehri, 2016 yılında Los Angeles merkezli Hyperloop One ile şehir devleti ile BAE’nin başkenti Abu Dabi arasında bir hyperloop hattı inşa etme potansiyelini incelemek üzere bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşmanın duyurusu, dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa’nın tepesinde gerçekleşti. Bu bina, fütüristik şehir devletinin silüetinin panoramik manzarasını sunarak, Dubai’nin geleceğe doğru koşan ilk ülke olma arzusunun hem bir göstergesi hem de simgesi oldu. Ancak şehirdeki birçok gösterişli duyuru gibi, hyperloop fikri de son yıllarda hiçbir ray inşa edilmemesiyle birlikte gündemden düşmüştür. Hyperloop One, Aralık ayında kapandı.
KAYNAK: HABER7