Kahve Tüketiminin Etkileri ve Uzman Uyarıları
Gün içerisinde sıkça tercih edilen kahve, zamanla bağımlılık yapabilen bir içecek haline gelebiliyor. Bu durum, alanında uzman isimlerden ciddi uyarıları beraberinde getirdi. Aşırı kahve tüketiminin kalp çarpıntısını tetiklediği ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yarattığı belirtiliyor. Diyetisyen Edanur Teksöz, kahvenin doğru tüketimi, faydaları ve aşırıya kaçıldığında ortaya çıkabilecek zararları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Dyt. Teksöz, kahvenin sağlığa olan olumlu etkilerini şu şekilde sıraladı:
- Karaciğer kanseri ve hastalıklarının riskini azaltır.
- Tip 2 diyabet riskini düşürür.
- Obezite riskini azaltarak yağ yakımını artırır ve vücut yağ oranını düşürür.
- Tokluk hissi sağlar.
- Parkinson hastalığı riskini azaltır.
- Bunama ve Alzheimer hastalıklarının görülme olasılığını azaltabilir.
Kahvenin sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisine de dikkat çeken diyetisyen Teksöz, “Kahve, yorgunluğu giderici ve ağrı kesici bir etkiye sahiptir,” dedi. Ayrıca kardiyovasküler hastalık riski ile ilgili çelişkili sonuçlar bulunsa da, genel olarak kahvenin bir antioksidan kaynağı olduğu ve inflamasyona karşı koruyucu etkileri bulunduğu ifade edildi. Kahvenin kalp yetmezliği riskini azaltma, kan basıncını artırma, kas erimesini engelleme ve kas gücünü artırma gibi olumlu etkileri olduğu da vurgulandı. Bunun yanı sıra, kahvenin ciltte kırışıklıkları azaltma, peeling ve anti-selülit etkisi ile anti-aging özellikleri de bulunduğu belirtildi.
Yemek Sırasında Kahve Tüketiminden Kaçının!
Dyt. Teksöz, doğru kahve tüketimi hakkında şu önemli bilgileri paylaştı: “Kahvenin kendisi kalori içermez; ancak içerisine eklenen süt, krema ve şeker ile kalori miktarı artar. Yemek sırasında veya hemen sonrasında içilen kahve, çinko ve demir emilimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, yemeklerden 45 dakika sonra kahve içilmesini öneriyorum.”
Aç Karnına Kahve Tüketmeyin!
Sabahları aç karnına kahve içmenin mide rahatsızlıklarına, uykusuzluğa ve sinir bozukluklarına neden olabileceğine de dikkat çeken Dyt. Teksöz, “Araştırmalar, kahvaltıdan önce aç karnına içilen kahvenin, kahvaltıya alınan kan şekeri miktarını yüzde 50 oranında artırdığını göstermektedir. Özellikle kötü bir gece uykusu sonrası içilen ilk kahve, kan şekerini daha fazla etkileyebilir. Sabah kalktığınızda yorgun hissediyorsanız, kahvaltı yaptıktan sonra ilk kahvenizi içmeniz daha sağlıklı olacaktır,” şeklinde uyarılarda bulundu.
Günlük Kahve Tüketimi Ne Olmalı?
Dyt. Teksöz, günlük kahve tüketiminin ne kadar olması gerektiğine de değinerek, “Birçok çalışmaya göre, yetişkinler için güvenli kabul edilen kafein miktarı günde 300 mg (yaklaşık 3-4 fincan kahve) olarak belirlenmiştir. Hamile kadınlar için ise günlük 200 mg önerilmektedir,” dedi.
Kansızlığı Olanlar Dikkat!
Aşırı kahve tüketiminin sindirim sistemini aşırı uyardığını belirten Dyt. Teksöz, “Midedeki asit salgısını artırarak rahatsızlık verebilir. Bu nedenle, ülserli hastaların kahve tüketmeleri önerilmez. Kafein, merkezi sinir sistemi ve kalp üzerinde uyarıcı etkiler yapar. Fazla tüketildiğinde kalp çarpıntısı, uykusuzluk, gerginlik ve baş ağrısına yol açabilir. Kansızlık sorunu yaşayan kişilerde aşırı kahve tüketimi, besinlerdeki demirin emilimini azaltarak kansızlığı kötüleştirebilir,” diye konuştu.
Son olarak, kahve tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulayan Dyt. Teksöz, “Günlük kahve miktarınıza dikkat edin. Kaliteli kahve tercih edin ve yeterli su tüketimine özen gösterin. Kahvenize krema veya şeker eklemekten kaçının. Ayrıca, kahveyi aç karnına içmeyin,” şeklinde tavsiyelerde bulundu.